Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Dolarda hangi seviyelere dikkat edilmeli?

Kısa bir molanın ardından dolar yine hareketlendi.

Ve 20 Aralık 2021’den bu yana kaybedilen en yüksek seviyeyi dünkü işlemlerde gördü.

Dolar/TL’nın kritik 15 sınırını kolayca aşması haliyle soruları da beraberinde getirdi.

Evet, “Dolar nereye gidiyor?” sorusuna yanıt aramanın tam zamanı! Acaba yükseliş kalıcı mı, yoksa geri çekilme beklenmeli mi?

Alım zamanı mı, satım zamanı mı?

Her kesimi farklı açılardan ilgilendiren bu sorulara yanıt vermeye çalışmadan önce endişesi olanlar için “kur korumalı mevduat hesabının” varlığını hatırlatmakta fayda var.

Çıkış senaryosuna karşı tedbir almanın ülke ekonomisi açısından en faydalı yolu bu çünkü.

Panik hareketleri engelleyerek dövizdeki yükselişin kontrollü olmasına imkan sunan bir mekanizma kur korumalı mevduat. Bütçeye yarattığı yük, tartışmalı bir mesele olsa da kontrolsüz kur yükselişinin yaratacağı tahribatın boyutu tartışmasız çok daha ağır olabilir!

Bu dip notu erkenden düştükten sonra kısa vadeli bir dolar analizi yapalım. Kısa vadenin mayıs ayını kapsadığının altını çizmekte fayda var. Çünkü küresel piyasalar çok hareketli gündem de çok yoğun… Haliyle bırakın uzun vadeyi orta vadeyi öngörmek bile hayli zor bu atmosferde!

Doların lira karşısındaki seyrinde etkili olan iç içe geçmiş pek çok faktör var…

Ama en temel bazda mayıs ayının öncelikleri olarak 3 maddeyi sayabiliriz.

            1- ABD ekonomisinin seyri ve Amerikan Merkez Bankası Fed’in kararları.

            2- Küresel enflasyonla birlikte Türkiye’nin aşırı yüksek enflasyonu ve cari açık baskısı.

            3- Ukrayna savaşının evrildiği süreçlerin artçıl etkileri.

Bu ana maddelerin yanına Çin’deki pandemi baskısının küresel arzı baskılayıp enflasyonu körüklemesi senaryosunu da eklemek mümkün.

Ancak, kur üzerinde bugünlerde doğrudan etki yapan yukarıda saydığımız 3 temel faktör. Onlara baktığımızda ise sondan başlarsak Ukrayna’daki atmosferin şimdilik etkisini az da olsa hafiflettiğini söylemek mümkün. Bunun da ana nedeni; dün yani 9 Mayıs Zafer Günü’nde Rus Lider Putin’in savaşa dair beklendiğinden daha yumuşak mesalar vermesiydi.

Putin’in NATO’ya karşı gerilimi daha fazla tırmandırmaya özen göstererek yaptığı açıklamalar enerji ve hammadde fiyatlarının fırlamasını önledi! Böylece Türkiye adına enflasyon ve cari açık baskısı anlamında Ukrayna faktörü şimdilik nominal etkisini değiştirmemiş oldu.

Ancak, dünyadaki genel enflasyon baskısı Türkiye adına hala ciddi bir sorun.

Keza son haftalarda hareketlenen döviz kurunun enflasyon üzerindeki dolaylı etkisi de dikkate alınmalı! Nitekim Ramazan Bayramı’nın hemen sonrasında açıklanan nisan ayı enflasyon rakamları yükseliş baskısını teyit etmekte gecikmedi.

Doların 15 liraya doğru hareketlenmesi de doğal hale geldi. Fed’in mayıs toplantısında 50 baz puanlık artışı ve sonrasında verdiği mesajların oluşturduğu zemin üzerine ülkemizdeki enflasyonun beklentileri aşması kuru kaçınılmaz olarak yükselişe geçirdi.

RİSKTEN KAÇIŞ BASKISI ARTIYOR  

ABD’nin kendi yüksek TÜFE rakamıyla baş etmek için hem faizleri güçlü bir tırmanış trendine sokması hem de Fed’in bilanço daraltması yatırım iştahını kaçıran bir trendi karşımıza çıkarmış durumda. Riskli varlıklardan kaçış süreci Amerikan borsalarında dün sert bir satışa yol açmakla kalmadı altın ve bitcoin dahil pek çok enstrümanı da aşağıya itti!

Ve dolar endeksi de son 20 yılın zirvesine çıktı.

Bu atmosferde risk primimizi gösteren CDS’teki yükselişle beraber TL de değer kaybetmeye başladı.

Yani gelişmekte olan piyasalar da riskli varlık olarak algılanıp satılmaya başlandı. Kurun 15,20 TL’yi hızla bulmasında bu sürecin rolü büyük.

Kısacası kuru yukarı itecek pekçok faktör mevcuttu. Haliyle risk iştahındaki bozulma tetikleyici görev gördü! Bundan sonraki gidişatı da öncelikle ve özellikle Amerika’dan gelen haber ve veri akışı belirleyecek.

Bu anlamda bu çarşamba yani yarın gelecek olan ABD enflasyon rakamları, öncü bir gösterge olacak gidişata dair. Beklentileri aşan bir veri seti kuru yukarı itecektir.

Düşük bir enflasyon rakamı ise doların yükselişine ara vermesi anlamına gelebilir!

Ama ABD ekonomisinden gelen yavaşlama sinyallerinin yaptırdığı fren de var. Haliyle dolardaki yükseliş senaryoları yine de kontrollü bir manzara içeriyor.

KRİTİK SEVİYELER 

Bu çerçevede ilk aşamada kurun 15,25 TL seviyesine doğru bir hareket izlemesi teknik olarak mümkün görünüyor. Ardından da 15,40 seviyesinde olmalı gözler.

Kötümser veri akışı ve müdahalenin gelmediği bir manzarada ise 15,65 TL’lik bir kur ihtimali mevcut.

Tersi bir senaryoda 14,95’e doğru bir geri çekilme de olasılıklar içinde mevcut! MB’nin olası bir müdahalesini de dikkate almakta fayda var.

Neticede önümüzdeki 1 – 2haftalık dönemde doları geniş bir beklenti aralığında yani 14,95 – 15,40 TL bandına dalgalanırken görmemiz hayli mümkün.

Sözün özü; finansal kararlarınızda lütfen oynaklığa dikkat edin!

HABERLER