Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Ekonomik destek ve deprem fırsatçıları

Zor günler.

Acı büyük. Hem de çok büyük.

Depremlerin yıkıcı şiddeti dünya tarihinde az görülmüş boyutlarda!

Dev bir coğrafya sarsıldı. Milyonlar etkilendi.

Yerle bir binalar, yitip giden canlar, yaralılar, evsizler, bir tek üzerindeki giysileri kalanlar… Tam bir felaket yaşanıyor deprem bölgesinde.

Ancak, Türkiye’nin büyük zorlukların üstesinden gelme tecrübesi mevcut!

Yeter ki birlik beraberlik içinde hareket etmeyi başaralım. En azından önümüzdeki bir ay tartışmaları, çekişmeleri bir kenara bırakıp koordineli biçimde ilk müdahale sürecini başarıya ulaştıralım.

Hala hayatta olanlar kurtarılsın. Yaralılar tedavi edilsin. Herkese ilk barınakları ve ihtiyaç duydukları temel hizmetler sağlansın.

Ondan sonra depremi daha farklı platformlarda tartışalım ki bir daha bu boyutta bir yıkıma şahit olmayalım!

Ama şimdi birlik ve yara sarma zamanı.

Çünkü…

Umutla canlara ulaşılmaya çalışılıyor! Ve eminim ki daha nice mucize kurtuluş gerçekleşecek. Yeter ki daha fazla profesyonel sahada işbaşı yapabilsin.

Kısacası tüm umutlar tükenene kadar mücadeleye devam.

Ve mücadele yaralılara, aç ve açıkta olanlara gereken tüm destek ulaşana kadar sürmeli!

Tabii ki yardımın devlet kurumları dışında vatandaşlar, STK’lar ve firmalarca da yoğun biçimde sürmesi büyük önem taşımakta. Bu anlamda giderek artan bir çaba olduğuna şahit oluyoruz.

Vatandaşın her felaket anında devreye giren tardım refleksi yine görevde!

Ama daha sistematik hale gelmeli. Ve özellikle de parasal yardımların güvenli hesaplara ulaşması çok önemli.

Yardımseverlik duygularını zedelemeden sürecin işlemesi şart. Uzun soluklu destek kampanyalarına ihtiyaç olacağı da felaket tablosunun büyüklüğünden anlaşılıyor!

Ancak fırsatçılara fırsat vermemek lazım.

Bu tür zamanlarda fırsatçılığın da bin bir türü türemekte.

İlk örneğini hemen anında pazartesi yani deprem gününde piyasalarda yaşadık.

Yasal zeminde görünmekle beraber fırsatçı işlemler Borsa İstanbul’da kendini gösteriverdi.

Her ne hikmetse BİST’i tatil etmek çok kolayken bu yola girilmedi. Haksız rekabet anında boy gösterdi!

İnsanlar canı ile uğraşırken birileri bundan para kazanma yolunu tercih etti. Deprem bölgesindeki firmaların hisselerinden kaçmaya çalışanlar bir yanda çimento hissesi almak için yarışanlar diğer yanda.

Ama çok büyük sayıdaki yatırımcının aklı işlemlerde değil deprem bölgesindeydi doğal olarak. Ve zaten depremin vurduğu 10 ilimizde yaşayan yaklaşık 380 bin civarında borsa yatırımcısı olduğu ifade ediliyor!

Yani çok ciddi bir oranda insanın canı ile boğuştuğu sırada BİST’te işlem yapma şansı olmadığına göre çok açık bir haksızlıkla karşılaştıkları ortada. Bu durumda canlarını kurtarsalar da paraları BİST’te eriyip gitmiş olmakta işlemlere ara verilmediği için.

1999 depreminde Borsa İstanbul’un 5 gün kapatılması aslında önemli bir örnek bu konuda.

Buna rağmen bu kez BİST 2,5 işlem günü boyunca açık kaldı.

Nihayet yoğun eleştirilerin ardından çarşamba günü bir karar alınabildi!

İşlemler öğle saatlerinden itibaren 14 Şubat 2023 akşamına kadar
durduruldu.

Çarşamba günkü işlemler silindi ama ilk iki işlem gününde oluşan haksızlık giderilmedi. Ortada çok ciddi bir kayıp söz konusu. Dolayısıyla bu anlamada bir çalışma yapılması da şart!

Türkiye’nin yeni bir ekonomik mücadeleye deprem nedeniyle zorunlu olarak girmek durumunda kaldığı bir dönemde göz yumulacak bir durum değil Borsa İstanbul’da yaşananlar.

Hiçbir türde fırsatçılığa hiç kimsenin göz yummaması gerekiyor.

HABERLER