Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kavurucu bir yaza adım atarken…

Mutlu bayramlar.

Kurban Bayramınız mübarek olsun.

Bayramla birlikte zorlu bir yarıyıl geride kalıyor.

Yüksek enflasyonla girdiğimiz 2023’te deprem felaketleri ile sarsıldığımız ve seçim maratonu ile yorulduğumuz bir 6 ay geride kaldı.

Artık herkes yoruldu yıprandı. Mutlu, huzurlu bir bayramla beraber neşe ve keyif getiren yaz aylarını hak ediyor tüm Türkiye!

Peki bu huzur ve mutluluk yanı başımızda mı?

Aniden bastıran sıcak hava, siyaset sahnesinde ve yakın coğrafyamızda yaşanan hararet dolu anlarla birleştikçe daha kavurucu bir yazın işaretlerini veriyor.

Enflasyonun başını yukarı dikerek hararetli bir şekilde etiketleri değiştirmeye başlaması kavurucu bir yaz sıcağının ilk işaretiydi!

Dolar ve Euro’da başlayan yukarı hareketin ücret zamları ile birleşerek fiyatları daha da yukarı çekmesi ve cebimizi delmesi bu yazın kaçınılmaz modası olarak görünmekte.

Diğer tarafta siyaset sahnesinde özellikle de genel seçimlerden yenik ayrılan partilerde bir hesaplaşma süreci kendini gösteriyor yavaş yavaş.

Yani muhalefet pek de rahat bir yaz geçirecek gibi görünmüyor. Özellikle de seçimlerde parlamento açısından da istediğini bulamayan CHP ve İYİ Parti açısından.

İç hesaplaşmalar yakın tarihte başladı. Ve Bayram günlerinin ana sohbet gündemlerinden de birisi olacak şüphesiz.

Hem kendi içlerinde hem de birbiriyle bir kapışma sendromu net biçimde yaşanıyor çünkü.

Kongreler, kurultaylar; sancılarla beraber bazı değişim işaretlerini ortaya koymakla beraber mevcut düzeninin devamı konusunda da ciddi bir direncin olduğu aşikar!

Ancak sonbahara doğru yerel seçimler için hazırlıkların başlamasıyla birlikte muhakkak ki farklı stratejiler gündeme gelmek durumunda olacak.

Yoksa muhalefet adına kazanılacak ciddi bir kale olmadığı görülmekte.

Başta AK Parti olmak üzere cumhurbaşkanlığı seçiminden başarıyla çıkan partilerin de yerel seçimleri hazırlık aşamasındaki psikolojileri önem taşıyor.

Bursa da dahil olmak üzere büyük şehirlerde adayların kim olacağı sorusu hararetli biçimde siyaset sahnesinde boy gösteriyor.

Bayram günleri de ciddi bir fırsat sunuyor aday adaylarının kendi adlarını yazdırma çabası açısından!

Kısacası ülkemiz deprem acısının sıcaklığını çabuk unuturken siyaseti bir türlü unutmuş durumda değil. Ancak etrafımızda olup bitenlerin sıcaklığı bambaşka fotoğrafları da dikkate almak gerektiğini göstermekte.

En basitinden Yunanistan seçimlerinin ne getireceği iyice irdelenmek zorunda.

Ama asıl daha da kayda değer olan jeopolitik mesele Wagner adı ile özdeşleşmiş vaziyette.

Rusya’da bundan sonraki dönemin yeni ve ciddi politika değişiklikleri içereceği aşikar!

Bütün dünyaya ne tür etkileri olacağı ise henüz belirsiz bu değişim sürecinin.

Türkiye’nin yeni denklemlerde NATO ile Rusya arasında sıkışmış bir pozisyonda görünmesinin fayda getirmeyeceği açık.

Diplomasi kabiliyeti yüksek seviyede kullandığı takdirde Türkiye’nin pek çok jeopolitik avantaj sağlaması söz konusu.

Ama siyaset ve uluslararası ilişkilerdeki yoğunluğa karşın bu bayramın şüphesiz ki ana gündem maddesi yaşanan ekonomik sorunlar olacaktır. Enflasyondaki gidişat, alım gücündeki erime, döviz ve altının kaderi gibi vatandaşın pratik olarak cebini ilgilendiren konular revaçta!

Çünkü ateş düştüğü yeri yakar.

Ama gelecek öngörüleri yapmadan da da sağlıklı yol almak kolay değil.

Sözün özü; siyaset ve ekonomi başta olmak üzere ulusal ve bölgesel konulara da uzak kalmamakta fayda var.

HABERLER