Mehmet Emin Koşal
Mehmet Emin Koşal
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kara bir gece…

İnsanlık tarihinin en kötü gecesi…

İnsanlık yeryüzünde yok olmadıkça asla unutulmayacak bir gece…

İnsanın insan olmaktan hicap ettiği bir gece…

Vahşetin sınır tanımadığı, içinde hiç bir uluslararası ilkenin olmadığı bir soykırım bir katliam gecesi.

Kendine devlet diyen işgalci bir terör örgütünün vahşet gecesi.

İnsanlık suçunun tüm dünyanın gözü önünde işlendiği alçak bir gece.

Azgın ve işgalci örgüt İsrail, Filistin topraklarında yarım asırdır zulmün her türlüsünü gerçekleştiriyor. Hasta, çocuk, bebek, kadın, yaşlı demeden masum insanların yaşadığı şehirleri bombalayan, çocukları annesiz, anneleri babasız bırakıp kendi şehrinin muhaciri konumuna getirdiği Filistinli insanları her gün öldüren, göçe zorlayan ve ata topraklarından uzaklaştırmak isteyen eli kanlı örgüt bir haftadır havadan karadan ve denizden bombaladığı masum insanların üzerine fosfor bombası atarak öldüren, şehri bombardımanla yakıp yıkan ama buna rağmen kana ve gözyaşına doymayan lanetlenmiş kavmin temsilcileri binlerce yaralı, hasta, çocuk, yaşlı ve kadının bombalardan kaçmak için sığındığı hastaneyi hedef alarak 1000’e yakın belki daha fazla insanı şehit ederek insanlık tarihinin tanık olmadığı alçakça bir katliama imza attı. Yanlış duymadınız savaşlar da bile dokunulmayan hastaneyi bombalamak. Tam da İsrail gibi eli kanlı bir terör örgütünün yapacağı türden işler. Peki bu terör örgütü İsrail savaş suçu ve soykırım olan bu eylemi yapma cesaretini nerden alıyor derseniz…

Öncelikle benden, senden yani kısacası biz Müslümanlardan.

Yanı başında milyonlarca Müslüman (!)’ın yaşadığı sözüm ona İslam ülkeleriyle çevrili bir alanda öldürmüş yanına kalmış, yakmış yanına kalmış, yıkmış yanına kalmış.

Velhasıl kalmış da kalmış…

Sonuçta Müslüman coğrafyasının bu acizliği ve korkusu azılı Siyonistlerin böyle bir katliamına zemin hazırladı. Evet her ne kadar Müslüman ülkelerin duruşu bu olaylarda etkili olsa da bu işin asıl müsebbibi ise dünyadaki bütün terör örgütlerinin finansmanı ve mimarı olan ve buna rağmen dünyaya terörle mücadele ettiği mesajını veren Amerika.

İsrail’e diyet borcunu her fırsatta ödeyen ve bu katilleri her durumda savunan, aslında dünyadaki terörün temel kaynağı olan Amerika gittiği her yere kan gözyaşı götürmekle meşhur. Ortadoğu’daki yavrusu İsrail de şüphesiz gücünü ondan alıyor. Bir avuç onurlu direnişçi birliğin yani Hamas’ın kendi ülkesinin topraklarını savunmasından rahatsızlık duyup Gazze’yi ablukaya alan azılı Siyonistlerin yardımına ilk koşan yine ABD oldu. İki savaş gemisi gönderip ben buradayım mesajı verip İsrail’e zemin hazırlayan Amerika şüphesiz bir gün bu soykırımın ve katliamın hesabını verecektir.

Peki şimdi ne olacak…

Bu gece aslında bir milat olacak gibi görünüyor. Hem Filistin hem Müslümanlar hem de dünya için.

Şüphesiz insanlığı hedef alan bu soykırım hareketi ve vahşi katliam yeni dünya düzeninin ilk adımı olacaktır..

İnsan olan insanlığından utandı ama ne terörist İsrail ne de baş terörist Amerika bu durumdan utanmadı. Hatta ilk önce ulusal medyayı yanıltma girişiminde bile bulundular Hamas yaptı diye. Nitekim çok geçmeden saldırı füzelerinin Amerikadan İsrail’e gelen roketlerle yapıldığı ortaya çıktı. Tüm bunlar bir yana İsrail kuduz köpek gibi her tarafa saldırmaya ve Ortadoğu’nun tamamını yerle bir etmeye yemin etmiş olmalı ki aynı anda hem Suriye de hem de Lübnan’da belirli bölgeleri bombalıyor.

Anlaşılan o ki kindar Yahudi ırkı 2006’daki Hizbullah yenilgisini hala unutmamış olmalı ki bu cendereye onları da çekip intikam almak istiyor.

Her ne kadar amacı intikam olsa da asıl hedef İran. Büyük babaları Amerika Lübnan üzerinden belli ki İran’ı sahaya sürmek ve bu bahaneyle oralara müdahale etmek istiyor. Ancak Rusya ile Çin’in tavrı ve Türkiye’nin tutumunu kestiremediklerinden olsa gerek bir türlü kara harekatına girişemediler.

Ancak Ortadoğu’da bu sessizlik daha fazla sürer mi çok sanmıyorum işin doğrusu. Üçüncü Dünya Savaşı’nın ilk adımları dün gece itibariyle atılmış oldu. Sonucu ne olur bilinmez ama bir gerçek var ki Ortadoğu’da çok şey değişecek.

Dünyanın Bir Çok Yerinde Protestolar Başladı…

Vahşi katliamdan sonra dünyanın her yerinde Müslümanlar sokaklara döküldü ve İsrail büyükelçiliklerine ve Amerika konsolosluklarına yürüyüşler ve protestolar meydana geldi. Özellikle Türkiye’nin tüm illerinde vatandaşlar sokaklarda İsrail’i protesto etti. Olası bir harekatta Türkiye’den ciddi bir insan kaynağının olacağı aşikar. İsrail’de bunu görmüş olmalı ki ülkedeki tüm vatandaşlarının derhal ülkeyi terk etmesini söyledi. Tabi ki bu Türkiye’yle sınırlı kalmayacaktır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken başka bir husus var o da şu: Umarım yanılırım ama bu olaydan sonra dünyanın farklı bölgelerinde bir çok terör saldırısı gerçekleşecektir. Ve şüphesiz tüm bunların arkasında da yine İsrail’i masum göstermeye çalışan Amerika olacaktır. Tıpkı bu alçak saldırıdan önce bebek katili Netanyahu’nun her fırsatta IŞİD ile Hamas’ı bir tutarak demeçler vermesi, Hamas’ı terör örgütü gibi göstermeye çalışması bunun akabinde Belçika’da meydana gelen terör saldırısını IŞİD’in üstlenmesi ve daha bir çok Amerikan oyunu…

Dünya bu haldeyken ve İsrail gibi işgalci örgütler varken yarının bugünden daha kanlı olmayacağının garantisi yok. Çünkü işgalci topluluk terörist saldırılarına son sürat devam ediyor. Ancak bu sefer çok sert cevaplar alacakları aşikâr. Demeçlerin çok sertleşeceği kesin ancak Hizbullah’ın, Hamas’ın ve başka bir çok oluşumun sadece demeçle karşılık vermeyeceği de bir o kadar kesin.

Diğer yandan dünya Müslümanlarının gözü kulağı şüphesiz Türkiye’de olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aslında ilk andaki açıklamayla sinyali verdi. Hukuki ve siyasi anlamda çok sert söylem ve yaptırımlar muhakkak olacaktır. Bir tık ötesi olur mu bilinmez ama beklenti çok fazla. Mevzu ‘One Minute’nin ötesine de gidebilir.

Ve İran Müslümanlar başta olmak üzere tüm dünyayı bir defa da olsa şaşırtabilir.

Belki de sözün kıymetini yitirdiği bir gece .

İnsanın insan olmaktan utandığı bir gece. Dünyanın gözü önünde katliam yapıldı. Masum binlerce insan şehit edildi Filistin’de. İçimiz soğumuyor slogan atarken ama slogan atmaktan da geri durmuyoruz. Kalbimizle buğz ediyoruz. Kardeşlerimiz için Allah’a dua ediyoruz. Maddi olarak elimizden geleni yapıyoruz ama yetmiyor biliyoruz.

Evet kahrolsun İsrail demekle kahrolmayacağını biliyoruz.

Ama günün sonunda Allah’ın vaadinin gerçekleşip İsrail’in kahrolacağını da çok iyi biliyoruz.

Yeni dünya düzeninde ne bebek ve çocuk katili İsrail olacak ne de baş terörist Amerika…

Rahmetli Erbakan hocanın deyimiyle İsrail bu olaydan sonra öyle bir tokat yiyecek ki bütün hayatı “Gazze Şeridi” gibi gözünün önünden geçecek.

Zalim, İşgalci, katil ve bebek katili Siyonist İsrail’siz bir Filistin, Amerika ve bileşenlerinin olmadığı bir dünya ümidiyle…

Zalimler için yaşasın cehennem…

HABERLER