Mehmet Seda
Mehmet Seda
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Yarınlara…

Bir ülkenin dağlarında susan her silah sesi, bir çocuğun gülüşü olur. Bazen bir annenin dualarını gözyaşlarıyla değil, umutla fısıldamasıdır. PKK’nın silah bırakması, sadece bir örgütün geri çekilmesi değil; kanla çizilmiş kaderlerin yeniden yazılma ihtimalidir.
Yıllarca yankılandı kurşunlar. Çok ocaklar söndü, çocuklar yetim kaldı, anneler yas tuttu. Her cenaze, başka bir öfkeye zemin oldu. Biz bir millet olduk ama birbirimizi kaybederek, eksilerek…

Şimdi, silahların sustuğu bir ihtimal konuşuluyor. İnsan kolay inanamıyor. Çünkü bu topraklar çok gördü oyalamayı, çok duydu sahte barış şarkılarını. Ama yine de içten içe bir şey kımıldıyor: Ya gerçekten mümkünse?

Barış, büyük sözlerle gelmez. O, sessiz gelir .Ama bir kez geldi mi toprakta ot biter insanda umut. Mesela,bir sabah radyoda kötü bir haber olmamasıyla. Bir askerin terhis törenine sağ salim çıkmasıyla. Bir köyün yıkılmadan yerinde durmasıyla. Bir kız çocuğunun dağa değil okula gitmesiyle. Sıradan gibi görünen ama mucizeye benzeyen şeylerle… Öğreniriz yeniden bir arada yaşamanın, aynı sofraya oturmanın ne demek olduğunu.

Barış, silahların gölgesinde büyüyen çocukların artık güneşi görmesidir.

Düşünceler özgürce konuşulduğunda, kimlikler tehdit değil zenginlik sayıldığında, insanlar kendini anlatmak için dağa değil meclise, mikrofonlara, kitaplara başvurduğunda… İşte o zaman anlayacağız: Barış sadece sessizlik değil, aynı zamanda herkesin sesi olabilmektir.

Bu ülkenin en büyük zaferi bir düşmanı yenmek değil, düşmanlığı gömmek olacak.

Çünkü susturulan her kurşun, yazılmamış bir şiirin önünü açar. Ve biz, o şiiri artık kanla değil, kelimelerle yazmak istiyoruz. Umutla, sabırla, birlikte…

Çünkü en gerçek barış, herkesin içine sinen barıştır.

HABERLER