Ümit Akkuş
Ümit Akkuş
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Timsah Arena ve Tarsus maçı

Böylesine farklı, yeni başlangıçlar için ne tür şeyler yazılır bilmiyorum ama camianın içindekilere çok yabancı olmadığım, keyif alıp okuyanlarda da tat bırakacağını düşündüğüm bir yola çıkıyorum.

Norm Haber ailesine ve Genel Yayın Yönetmeni Esat Kaplan’a bana böyle bir fırsat sundukları ve aralarına kabul ettikleri için de teşekkür ediyorum…

Bursa‘da futbol, Bursaspor sevgisinin de etkisiyle diğer şehirlere oranla daha büyük heyecanla, uç seviyelerde yaşanan bir sektör… Ben de öncelikle, amatöründen profesyoneline kadar buralarda unutulan sorunlara, mutluluklara sizleri ortak etmeye çalışacağım. Tabii, sadece sporla sınırlı kalmayıp, zaman zaman şehrin gözükmeyen dertlerine de değineceğim.

Umarım, bu yolculukta siz değerli okuyucularımız da Norm Haber’i ve bizleri yalnız bırakmazsınız…

Hadi başlayalım…

Bursa futbolunda son 5 yıldır profesyonel ve amatör her kategoride; antrenör, yönetici, hakem ve sporcu arkadaşlarımızın çabalarına rağmen duraklama, gerileme ve düşme devirleri ağır hasarlarla devam etti. Allah korusun, çökme devrine doğru giderken, ne yazık ki Bursa futbolunun en tepesine, TFF yönetimlerine gelen yöneticiler Bursa’ya dair ivme kazandıran hiçbir girişim ve katkıda bulunamadılar.

Oysa Bursalı bir merkez hakem kurulu ya da bölgesel hakem kurulu üyesi, Bursa ve çevre takımların yapılanmalarına katkı sağlar.

Maçlarını izleyerek hakemlerin de gözlemcilerin de temsilcilerin de daha özenli, titiz görev yapmasını sağlar.

Malum, patronun izlediği çalışan daha dikkatli, daha verimli çalışır.

TFF milli takımlarda da görev yapabilecek çok üstün başarıya sahip Bursalı antrenör, teknik sorumlu var. Federasyonun üst yönetimlerinde Bursalı isimler olsa da boş anlaşılan…

TİMSAH ARENA-BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE STADI

Önceki akşam oynanan Bursaspor-Tarsus İdman Yurdu müsabakası öncesi tanık olduğum ilginç görüntüleri sizlerle paylaşacağım.

Stada giriş alt otoparktan, kapılara çıkışlar ve yürüyüş yolları çok karanlık, aileler bir elinde çocukları, bir elinde cep telefonu feneri ile düşmemeye çalıştı.

Stad alt bahçe bilet gişelerinden girişte, zeminde demir ızgara alınmış mı yoksa çalınmış mı, artık bilemiyorum!

Ancak insanların buraya düşmesi ve ayağını kırmasına davetiye çıkarıyor.

Bir başka önemli konuda şu:

Stadyum içinde İstiklal Marşımız okunurken, ne yazık ki askerimiz, polisimiz ve bizlerde şanlı bayrağımıza cephe selamı vermek isteriz. Ancak stadyumda asılı bir bayrak olmadığından skorborddaki dijital sanal bayrağı selamlamak zorunda kaldık.

Baktığımda arka cephede küçük de olsa asılı bir Türk bayrağı sadece Nilüfer Belediyesi’nin kurumsal locasında vardı.

Buradan teşekkürler…

Stadyum yönetimi bu eksikliği bir sonraki müsabakaya giderir umarım.

Acun Ilıcalı, Hull City stadına bile astırmış Türk bayrağını…

BURSASPOR-TARSUS İDMAN YURDU

Gelelim müsabakaya…

Ben diğer futbol yazarı üstatlar ve teknik sorumlular kadar tecrübeli olmadığımdan yazılarımda teknik analize girmeyeceğim.

Bunları diğer tecrübeli kalemler yazıyor zaten… Ancak göz görüyor gönül katlanıyor, çok net tespitlerim olduğunda “bizim takım, bizim adam, bizim hoca” demem! Bu takım böyle diye diye bu hallere geldi.

Küçük bir dipnot…

Amed deplasmanında olanları unutun. Amed’e burada karşılık verirsek, onlara kesilen az cezayı bize misli misli verirler. Düşürmezler de cezayı…

Biz niye Amed ile aynı ligdeyiz, onu soralım ve şapkamızı önümüze koyup buradan kurtulmaya bakalım.

Pazar akşamı 2-1’den sonra Tahsin Hoca takımı geriye yasladı.

Kaleci 78’inci ve 83’üncü dakikalarda şekilden, uydurma iki sakatlık numarası yaptı. Öyle ki izleyen  sağlık ekibi bile biliyor numarayı…

Sanki yavaştan, uygun adımda gittiler kalecinin yanına!

Ne oldu sonra: 2-2…

Ve bu vakit geçirmeler Bursaspor’un aleyhine döndü. Rakip çabuk oynamaya, zamanı kullanmaya özen gösterdi. Neye yaradı, top direkte patladı.

1 puan da gidiyordu!

 

HABERLER