Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Bir plan, 3 OSB ve gizli ajandalar

Muhabirliğim döneminde hatırladığım en kallavi tartışmaların, şehrin 2020 yılına kadar yürürlükte kalacak anayasası olarak da tabir edilecek 1/100.000’lik planı, bir diğer adıyla Çevre Düzeni Planı için yapıldığını hatırlıyorum.

Bir yanda şehrin son güçlü valilerinden Orhan Taşanlar, diğer yanda dönemin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez ve dönemin en güçlü siyasi figürlerinden, Devlet Bakanlığı ve Bursa Milletvekilliği görevlerini üstlenmiş, iş adamı Cavit Çağlar

Bu güçlü sac ayağına sesi çıkan sivil toplum kuruluşlarını ve akademik odaları da ekleyince şehrin anayasasının yapılmasını ‘hatırlarda hararetli tartışmaların kaldığı bir çalışma’ olarak tarif etmem şaşırtıcı değil elbette…

O dönem Erdem Saker’in ‘Biz bu şehrin anayasasını yapacağız, Bursa artık Ankara’dan yönetilen bir şehir olmayacak!’ diyerek başlattığı çalışma, sonrasında ‘bir kereden bir şey olmaz’ denilerek pek çok kez delinip kevgire dönse de bizi kör topal bir yere taşımış, Bursa gerçekten de Ankara’dan yönetilmemişti.

Yıl 2020 olduktan, şehre yeni bir anayasa lüzum ettiği anlaşıldıktan sonra geç olsun güç olmasın denilerek kollar bir kez daha sıvandı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde bir masa oluşturuldu, yeni bir Çevre Düzeni Planı hazırlarınken planla ilgili fikirleri olanların da çalışmalara katılabileceği duyuruldu.

Akademik odalar kimi zaman başkanlar düzeyinde kimi zaman temsilciler düzeyinde yapılan toplantılara dahil oldular, fikirlerini söylediler, çalışmalarda bulundular, hatta bugün mazbatasını alarak resmen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ilan edilen Mustafa Bozbey de o dönem eski Nilüfer Belediye Başkanı olarak görüşlerine başvurulan isimler arasında yerini aldı.

Norm Haber stüdyolarında konuğumuz olduğu programlardan birinde konuyu şöyle değerlendirmişti; “Beni de davet ettiler toplantılara, birkaç kez gittik, görüşlerimizi söyledik, ancak baktık ki, fikirlerimizin tam tersini planlarda uyguluyorlar, yani bizi dinlememişler, öylesine çağırmış olmak için davet etmişler, bir daha dahil olmadık o çalışmaya…”

Zaman zaman akademik odalardan aldığım duyumlar, planın netleşmesi konusunda gizli ajandaların varlığının engel oluşturduğunu söylüyordu bana.

Gizli ajandalar…

Bugün bu gizli ajandaların neler olduğu konusunda en azından tahminde bulunabileceğimiz veriler yine plan toplantılarına başlayan, sonra da ‘Biz bu planı yapamıyoruz!’ diyerek işin içinden çıkıveren eski Bursa Büyükşehir Belediyesinin Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından düzenlenen toplantılarda sunuluyor bize…

Daha önce yazmıştım hatırlarsınız, seçimlerden hemen önce bir gece basın toplantısında Bursa’ya üç tane organize sanayi bölgesi müjdelemişti Alinur Aktaş. Biri doğuda, biri batıda olmak üzere iki KOBİ OSB ve yine doğuda ikinci TEKNOSAB!

Doğudaki iki sanayi bölgesinin de Soğuksu tarafında yapılması ile ilgili düşünceyi yine kendisi iletmişti.

KOBİ OSB’lerin yapılma amacı, şehir içindeki sanayiyi şehir dışına taşımak ve sanayinin risklerini yerleşim alanlarından uzaklaştırmaktı. Doğu TEKNOSAB projesi için bir açıklama yapmaya gerek yok sanıyorum, çünkü batı TEKNOSAB projesi için de bir açıklama yapmaya gerek yoktu zaten…

Buraların büyük bölümü maksat sanayi bölgesi olsun, dünkü tarlalar bugün sanayi arsası olarak para etsin, köylüden dönümü bir liraya alınan yerlerin metrekaresi 10 liraya satılsın, para para kazansın…

Daha öyle çok ekleme yapabilirim ki bu cümlelere aklınız şaşar…

Bütün bunları burada anlattım, çünkü gizli ajandanın temel konusu buymuş meğer!

Seçimden sonra yine bir gece toplantısında bizlere veda ederken sorularımızı yanıtlayan Aktaş, gazeteci büyüğümüz Can Topaktaş’ın planın neden yapılamadığına ilişkin sorusunu yanıtlarken şöyle dedi kelimesi kelimesine;

“1/100.000’lik planlarla ilgili aslında bir genel mutabakat çıkmadı. Aslında 1/100.000’lik plan belli. Bunu akademik odalar, bu konuda çalışanlar söyledi, ama onların söyledikleri birilerinin işlerine gelmiyor. Birilerinin derken o kişiye ya da kuruma mal etmek için söylemiyorum. Herkesin farklı bir bakış açısı var. Özellikle geçen seneki seçim ve bu seneki seçim polemik konusu olmasın diye hemen seçim sonrasına attık planı tamamlamayı. Yeni belediye başkanının ilk söylemi de planı yapacağız şeklinde oldu. İki seçime denk gelmesi nedeniyle işleme koyulamadı. Aslında plan geçen yıl başında hazırdı, ben size söyleyeyim. Hadi bu seçim sonrasına bırakalım, hadi yerel seçim sonrasına bırakalım derken 2023 başında hazır olan plan bu zamana kadar geldi!”

Haydaaaa…

Hani yapamıyorduk planı?

Meğer yapmışız, yapmışız da oy kaygısı ile dengeleri bozmayalım diye ve daha kim bilir neler neler için uygulamaya koymamışız. Sonra da ‘Biz bu planı yapamıyoruz’ deyip işin içinden çıkalım demiş, kenardan seyre koyulmuşuz.

Meseleyi bir de planın paydaşlarından İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’e sordum.

Evet plan aslında ufak tefek düzenlemeler istese de tamamlanmış bir plan. Fakat bu planın içindeki belirsizlikler nedeniyle, seçim kaygısı nedeniyle gündeme getirilmedi!”

Peki bu planın içinde Aktaş’ın seçimden üç gün önce vaadedilmiş topraklar gibi önümüze serdiği 3 yeni OSB projesi de var mıydı?

Şehirde yeni bir OSB planına karşı olduklarını, OSB projelerine ancak şehrin içindeki küçük sanayi işletmelerinin tamamen boşaltılması planı doğrultusunda sıcak bakabileceklerini söyleyen Şirin Rodoplu Şimşek; “Hayır planda yeni bir OSB yoktu!” diyerek gizli ajanda hakkındaki en önemli ip ucunu da söylemiş oldu.

2020 yılından bu yana anayasası olmayan Bursa bir buçuk yıldır bir anayasası olduğu halde anayasası yokmuşçasına oyalanıyor. Elbette bu durum şehir için pek çok sıkıntıyı da beraberinde getiriyor. Mesela eline dosyayı alan Ankara’ya koşuyor, istediği yere sanayi bölgesi, istediği yere TOKİ planı çıkartıp getiriyor.

Yarın itibariyle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturacak olan Mustafa Bozbey’den en büyük beklentim sorulduğunda her defasında söylediğimi bir kez daha yinelemek istiyorum. ‘PLAN!’

Bozbey de bu konuya aynı öncelik derecesiyle yaklaşıyor. İMSİAD tarafından düzenlenen iftarda yaptığı konuşmada;

“İnşaat sektörünün tıkanmasının sebebine arsa diyoruz. Fakat yıllardır çevre düzeni planı yapılmadı, fay hatları belirlenmedi, sıvılaşma potansiyeli olan alanlar tespit edilmedi ve bunlarla ilgili çalışmalar yapılmadı. Sektörün tıkanması bundan kaynaklanıyor. Burada planlamanın devreye girmesi lazım. Çevre düzeni planını bir an önce gündemimize alacağız. Şehri yeniden planlamak zorundayız!” derken,

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in görev devir teslim töreninde yaptığı konuşmada konunun altını; “Nilüfer’in kentsel kirlenmesine neden olan Büyükşehir’in yapmış olduğu uygulama ve planlar var. Bunlara artık dur diyeceğiz, çok net söylüyorum. Biz kentin kirlenmesinden değil, insanların yaşam kalitesinin yükselmesinden tarafız. Artık kentsel kirlenmeye asla izin vermeyeceğiz. Burada söz veriyorum” diyerek bir kez daha çizdi.

Şimdi elimizde aslında büyük ölçüde çalışılmış bir plan, planı nihayete erdirmek için kolları sıvamaya hazır bir büyükşehir belediyesi ve akademik oda gönüllüsü ordusu mevcut. O halde gelsin şehrin yeni anayasası, bakalım bu anayasaya gizli ajandalar sızabilecek mi?

 

HABERLER