Bugünlerde CHP’li belediye başkanı olmak zor, parti gücünü daha da artırmış olmasına rağmen, artık çok daha fazla bir kitleye hitap ediyor olmasına rağmen, arkasında milyonlar durmasına rağmen zor. Çünkü tüm CHP’li belediye başkanlarının başının üzerinde bir kayyum sopası sallanıyor…
Bursa’da da durum diğer CHP’li belediyelerden farklı değil. Herkesin diken üstünde olduğu, her an her şeyin olmasına yönelik beklentilerle iş yapılmaya çalışıldığı malumunuz.
Geçtiğimiz günlerde Burulaş çalışanları ile yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması neticesinde gelişmeleri aktarmak için basının karşısına çıkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e; ‘Bozbey belediye başkanı olmazsa kimin belediye başkanı olmasını istersiniz?’ sorusuyla bir anket çalışması yapıldığına dair bilgilerin geldiği, bu konu hakkında neler düşündüğü sorulmuştu.
“Benim de kulağıma geliyor böyle şeyler, ama gerçek olduğuna inanmak istemiyorum” diyerek yanıtlamıştı Bozbey. Tüm salon olarak konuyla ilgili endişesini hissetmiştik.
Aynı gün sorulan ‘Grev sürecinin siyasi olduğunu düşünüyor musunuz?’ şeklindeki soruya da
“Bu durumun bir siyasi olay olacağına inanmak istemiyorum, açıkçası. Ancak İstanbul’da da yine aynı sürecin yaşandığını düşündüğümüzde, ‘Ya olabilir mi?’ diye de kendimizi bazen çimdikliyoruz. Affedersiniz, ama inanmak istemiyorum, açıkçası” şeklinde yanıt vermişti.
Bahsettiğim toplantının üzerinden kısa bir süre geçti, hafta başında AK Parti Bursa İl Teşkilatı tarafından düzenlenen ‘Genel seçimlerin üzerinden iki yıl, yerel seçimlerin üzerinden bir yıl geçmişken Bursa yatırımları’ isimli toplantıda yine konu döndü dolaştı, kayyum imalarına geldi.
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, basın toplantısında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in geçen 13 ayda mazeretlerin arkasına sığındığını, yüzde 90 aşamasına gelen birçok projeyi bile tamamlayamadığını, bazı açılışların temellerinin de Ak Partili Belediye dönemlerinde atıldığını hatırlatarak; “Şimdi algı yapıyorlar. Kayyumu gündeme getiriyorlar. Bizim herhangi bir anket çalışmamız yok. Kayyum da gündemde değil. Anket yaptırıyorlarsa kendileri yaptırıyorlar. Bozbey’in basın toplantısında soruyu da kimin sorduğuna, sipariş olup olmadığına bakın. Algı oluşturmak böyle bir şey. Kendileri adalete intikal eden konularla ilgili cevap vermekten hesap vermekten neden çekiniyorlar. Usulsüz harcamalarla ilgili biz adliyeye konuyu intikal ettirdik. Hormonlu inşaatlarla ilgili de yapılan bir suç duyurusu vardı sonrasında geri çekildi. Bunların cevabını vermeleri iyi olur!” biçiminde bir açıklama geldi Gürkan’dan.
Kısacası AK Parti cephesi diyor ki, Bozbey kendi PR’ını yükseltmek için ‘kayyum’ endişesi yaratıyor. Bu işlere tevessül etmesin, yok öyle bir şey!
Fakat toplantının sonuna doğru yine Başkan Gürkan’ın anlattığı padişah ve zarf hikayesi pek manidardı.
Son zarfta ‘Baktın bu işleri kıvıramıyorsun, o halde sen de senden sonra gelecek padişah için üç zarf hazırla’ diyen mesajın okunmasının ardından, ‘Bunlar da kendilerinden sonra gelecekler için şimdiden üç zarf hazırlasın’ denince işler orada bir karıştı.
İki şekilde yorumlanabilecek bu mesajın ilk yorumu elbette CHP’li belediye başkanları bu işi beceremedi, bir dönem daha belediye başkanı olma ihtimalleri yok şeklinde. İkinci yorum ise herkesin aklına düşen endişe gibi yine ‘kayyum’ fikrini çağrıştırıyor.
Pazartesi gününden bu yana her iki görüşten de yorumlar yapıldı. Üzerinde bunca yazılıp çizilen konunun benim tarafımdan yorumu; Davut Gürkan bir kıssadan hisse ile iki kuşu katletti, vermek istediği iki mesajı da kafalarda uyandırdı şeklinde.
Şimdi Bursa’ya kayyum gelir mi gelmez mi konusu tartışmaya açıkken, 25 Mayıs itibariyle Bursa’ya CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in geleceği bir gerçek. 26 Mayıs itibariyle ise şu meşhur ‘şaibeli kurultay’ davası görülecek.
Sürecin bundan sonraki kısmını da merakla izleyeceğiz…