Bursa Valiliği, kamu düzeninin korunması ve olası provokatifolayların önlenmesi amacıyla kent genelinde beş gün süreyle tüm eylem ve etkinlikleri yasakladığını belirten bir duyuru yaptı bugün öğlen saatlerinde.
O vakit bu vakit herkes beş gün süreyle eylem yapmanın neden yasak olduğuna yönelik fikir beyan ediyor bütün şehirde.
Fikirler arasında en akla yatanı, emeklilerin yurt çapında aldığı eylem kararının önüne geçme gayreti ve zeytin yasasını hiçe sayan yeni torba yasa protestosu…
Zeytinlerin yaşaması, madenlerin ve enerji üretim sahalarının da kendisine çeki düzen vermesi gerektiği konusuna zatendeğinmiştim, bu sebeple ben hakkımı emekli protestolarından yana kullanıyorum ve diyorum ki;
‘Haksızlar mı kardeşim…’
Elde hepi topu 14 bin 500 lira var, bu rakamı tam olarak aldığınız ay sayısı pek az, çünkü bunun doktoru var, raporu var, ilacı var, kesinti üstüne kesintisi var…
Bir de bu parayla geçinmesi var…
Dün pazara çıktığımda bir kez daha baktım fiyatlara. Nihayetinde emekli de en ucuz yemeklik malzemesini pazardan sağlıyor diyerek iyice dikkat kesildim tezgahlarınüzerindeki rakamlara.
Hadi diyelim kirazı zirai don felaketine kurban verdik, fiyatı 500 liraya çıktı, peki kayısının, çileğin, şeftalinin, eriğin derdi ne?
Bir file limon 60 lira, içinde 5 tane limon mevcut…
Tane hesabına vurursan limonun tanesi 20, kirazın tanesi 10 liraya geliyor!
İnsan hep aynı tezgahlardan alışveriş edince az biraz hasbıhal de oluyor, haliyle söz dönüp dolaşıp ‘bu fiyatlar ne böyle?’ sorusuna geliyor…
Benim limoncudan aldığım bilgiyi olduğu gibi aktarıyorum;
“Valla ablacım, bu fiyatların böyle olması bizim de işimize gelmiyor, iki torba alan vatandaş bir torba limonla yetinmek zorunda kalıyor. Biz kazanmıyoruz ki bu işin karını! Eken de kazanmıyor, haldeki de kazanmıyor, hele vatandaş en zorda olan. Bu limon piyasasının ipini Manisa’da üç tüccar tutuyor, her hafta belirliyorlar fiyatları, onlar ne fiyat biçerse o fiyattan satılıyor limon. Bütün parayı da onlar kazanıyor”
Limonu satan aynı da biberi, patlıcanı, çileği, eriği satan farklı mı?
Herkes aynı tekelleşme, birkaç kişinin verdiği kararın altında tüm piyasanın ezilmesi derdinden muzdarip.
Pazarda tekel, cepte tüm aya yetmesi gereken 14 bin 500 lira olunca, bu paranın içinden faturalar, kira, ulaşım giderleri ve çoluk çocuğun harçlığı gibi zaruri ihtiyaçlar çıkınca yiyecek ekmeği bulmak güçleşince, haliyle sokaklarda hakkını aramayı denemeye karar vermiş emekli.
Ama sokaklar hakkını arayanlarla dolup taşmaya başlayınca bir ülkede, koltuklar aynı oranda sallantıya girdiğinden ne kadar sokak kapatılırsa o kadar koltuk sallantısı kesilir diye düşünülerek bazı tedbirler alınıyor haliyle.
Yani, sizi de anlıyorum…
Tedbir demişken söylemem gereken önemli bir konu daha mevcut. Bu kez tedbir makamı Bursa Büyükşehir Belediyesi, tedbir konusu 17 yıldan sonra ilk kez evimin içinde görmeye başladığım sivri sinekler…
Geçtiğimiz yaz sinek sorunu yaşayanlara bu yıl ben de eklendim. İlginçtir sokaklarda dolaşan ilaçlama araçlarını da görüyorum, ama ortada bir sivri sinek sorunu olduğu yadsınamaz.
Ya ilaçlar yetersiz ya sinekler çok çetin bu sene…
Az rastlaştığımız için biz ne kadar şaşkınsak sivriler de o kadar şaşkın aslında bu durum karşısında. Adresini şaşırmış bir yaban hayatı üyesi gibi yüzümüze yüzümüze kendini çarparak uçmaya çalışan, gün gibi açık noktalara konarak av olmaktan kurtulamayan sivrilerden acilen kurtarılmamızı, emeklilerin eylemlerine tedbir alacağınıza sivrilere tedbir almanızı arz ve niyaz ederim efendim…