Bir yandan Bursa’nın dönüşümü konuşulurken, tarım ve turizm alanlarına sahip çıkmanın, sanayinin dahi kendisini bu çerçevede dizayn etmesinin beklentisi hakim olmuşken, bir yandan da taş ocakları açılmaya çalışılıyor köylerin dibine.
DOĞADER ve Bursa Kent Konseyi tarafından Başköy, Koçuköy, Ortaköy ve Kadriye’de yapılması planlanan taş ocağına karşı durmak amacıyla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bursa İl Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında neden ÇED Raporuna ihtiyaç duyulmadığı konusu sorgulandı…
Konunun özü şu; Başköy sınırları içerisine Ay-Bur Mermer İnşaat Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi tarafından yıllık 390 bin ton kapasiteli taş kırma – eleme tesisi kurmak için yasal süreç başlatıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl müdürlüğünce firmanın bu ticari girişimi için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verdi. Karara itiraz eden köylüler ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde toplanarak bir basın açıklaması düzenleyip karara yönelik itiraz dilekçelerini topluca gerekli makama iletti.
Gelelim basın açıklamasında konuşulanlara. Bölgeyi temsilen Muhtarlar adına konuşan Orhaneli Başköy Muhtarı Nurettin Seymen, bölgede yapılması planlanan taş ocaklarının köye zarar vereceğini vurgulayarak; “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından bölgenin durumu gayet iyi bilinmesine rağmen, sadece Proje Tanıtım Dosyası üzerinden bir değerlendirme yapılmış ve ÇED gerekli değildir kararı verilmiştir! Kurulmak istenen tesisin en fazla zararı su kaynaklarına vereceği açık iken ve daha önceki yargılama süreçlerinde bu husus bilirkişi raporları ve mahkeme kararları ile açığa çıkmış iken, konuyla en ilgili kurumlar olan BUSKİ’den veya DSİ Bölge Müdürlüğü’nden kurum görüşü alınmamıştır. Sadece bu husus dahi ÇED Gerekli Değildir kararının tesisi sürecinde kamu yararının değil, firma yararının gözetildiğini ele vermektedir. Kurulmak istenen tesisin yakınında, DSİ tarafından koruma altına alınan Başköy ‘Suyun gözü’ kaynağı ve Ortaköy Cumönü ile Ispatan Çeşme su kaynakları bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Bölge bundan yaklaşık 12 sene önce de benzeri bir mücadelenin aktörlerinden olmuştu. Çünkü burada bulunan mermer yatakları iştah kabartan cinsten. O dönemde de mermer ocakları protesto edilmiş, konu yargıya taşınmış, ancak yargı süreci 12 yıl sürmüştü. 12 yıl sonra çıkan kararda ise bölgede faaliyet gösteren tüm maden firmaları adına düzenlenen ne kadar izin ve ruhsat varsa tamamı mahkeme tarafından iptal edilmişti.
Ancak olan olmuştu tabi, süreç içinde maden ocakları işletildiği gibi çalışmalar esnasında su kaynakları kirletilmiş, ağaçlar kesilmiş, hasılı Başköy’e ciddi hasarlar bırakılmıştı.
Başköy ve çevre köyler bu mücadeleye 12 yıl önce başladığını söyleyen DOĞADER Başkanı Murat Demir ise “Demokratik yöntemlerle yaptığımız eylemlerle 12 yıl önce taş ocağı yapılmasını iptal ettirmişiz. Ankara’da, bu köydekilerin ne yediğini, ne içtiğini, ne ektiğini bilmeden ruhsat veriliyor. Türkiye’de birçok vahşi madencilik örneği var. Bu örnekler devam ettiği sürece biz çeşmeden içmeye su bulamayacağız. Bursalılar olarak bu haklı mücadeleye destek olmazsak, Bursa susuz kalacaktır! Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED’e gerek yok diyor. Nasıl diyor bunu? Sizin çevreyi, şehri, iklimi korumanız gerekirken, vahşi madenciliğe izin veriyorsunuz. Davalarımızı açacağız, itirazlarımızı yapacağız. Herkesi buradan uyarıyoruz!” diye konuştu.
İtirazlar edilir, davalar açılır, fakat adaletin yerini bulması için geçen sürede olan Bursa’nın kaynaklarına olur. Bu şehir yine makus talihi ile baş başa kalır…
Umarım zincirin sürekli devam eden halkalarından biri bu kez kırılır ve Bursa kazanır…
***
Bursa Çimento’dan cevap hakkı
Bursa Çimento hakkındaki yazımıza karşılık cevap hakkını kullanan firmanın yanıtı ekte bulunmaktadır.
CEVAP VE DÜZELTME METNİ
https://www.normhaber.com/yazar/yasemin-guler/kestelin-nefesi-tikandi-bursa-cimentoda-neler-oluyor- 900927 internet adresinde NORM HABER GAZETECİLİK RADYO TELEVİZYON İNTERNET YAYINCILIĞI VE REKLAM İLETİŞİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. isimli haber sitesinde Yasemin GÜLER imzası bulunan 21.02.2025 tarihli “KESTEL’İN NEFESİ TIKANDI, BURSA ÇİMENTO’DA NELER OLUYOR? başlıklı yazı da müvekkil şirket hakkında gerçeğe aykırı ve yanıltıcı ifadeler yer almaktadır.
Haberde müvekkil Bursa Çimento’nun Modernizasyon Projesi ile başlattığı süreçle ilgili resmi kurumlardan izin alınmadığı, kapasitesini arttırdığı, projenin çevreye olumsuz etkiler yarattığına dair asılsız iddialara yer verilmiştir.
Müvekkil Bursa Çimento Fabrikası A.Ş., 1966 yılında, şehrimizin çimento ihtiyacı olduğundan bahisle Devlet Planlama Teşkilatının yönlendirmesi ile tamamı yerel sermayeye dayalı ve halka açık olarak kurulmuş olup hali hazırda biri 1969 diğeri 1976 yıllarında devreye alınmış ve revizyonlar ile üretim teknolojisi güncel tutulan iki adet klinker üretim hattı ile faaliyetine devam etmekteyken AB normlarına uyum süreci nedeniyle mevzuata gelen ve gelmekte olan sınırlamalara uyum sağlayabilmek amacı ile Avrupa Komisyonunun yayınlamış olduğu “Sanayilerde Mevcut En İyi Teknolojiler Dokümanı”nın gereklerini yerine getirmek ve Birleşmiş Milletler Nezdinde Kyoto Protokolü ile sonrasında Paris Anlaşması kriterlerinin karşılanmasını sağlayabilmek amacıyla gerekli tüm izinler alınarak modernizasyon yatırımına başlamıştır. Söz konusu proje son derece çevreci olup tüm yasal izinleri alınarak yürütülmektedir.
Haber sahibinin esasen gerçeği yansıtmayan, yatırımın maliyetinden hareket ile fabrikanın kapasitesinin arttığı yönündeki tespiti, hatalı ve yanlı bir algı yaratma çabasıdır. Aksine proje maliyeti yapılan projenin ne denli teknolojik, çevreci, modern ve yasal kriterlere uygun olduğunun bir göstergesidir.
Öte yandan, Kestel Organize Sanayi Bölgesi’nde hava kirliliğine sebep olan ve bu durumları kamu kurum ve kuruluşlarının tespitleri ile tescilli birçok sanayi kuruluşu bulunmasına rağmen, sorunun müvekkil şirkete ait fabrikaya mal edilmesi gerçeği yansıtmamaktadır. Bursa Çimento Fabrikası A.Ş. çevre mevzuatına uygun şekilde çalışmakta olup, emisyon değerleri Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi (SEOS) ile anlık olarak takip edilmekte ve denetimlerden başarıyla geçmektedir.
Müvekkil şirketin modernizasyon projesinin her aşaması, halka açık bir şirket olması nedeni ile Kamuyu Aydınlatma Platformunda ilan edilmiş olup tüm süreçlerde hukuka, çevresel gerekliliklere ve kamu düzenine uygun hareket etmekte olan ve resmi kurumlardan alınan izinler çerçevesinde yürütülen projeyle ilgili kamuoyunu yanıltıcı ve kamuoyu nezdinde müvekkil şirketin itibarını hedef alan asılsız iddialara ilişkin ifadeleri tekzip ettiğimizi, haberde yer alan ve gerçeği yansıtmayan iddialar karşısında hukuki haklarımızı saklı tuttuğumuzu kamuoyuna saygıyla arz ederiz.
BURSA ÇİMENTO FABRİKASI A.Ş. VEK.
Av. Ezgi TÜRK-Ay. Ozan IŞIK