Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

‘Ceketimi koysam’ seçimi

Parti ayrımı yapmadan, iktidarını muhalefetini ayrı tutmadan söylüyorum ki, Bursa’nın makus talihi ‘ceketimi koysam seçtiririm’ mantığı ile ilerlenen seçim bölgeleri zihniyetinden çıkılamaması nedeniyle bir türlü dönmüyor.

Bu mantıkla girilen seçimlerde hangi belediyeleri hangi partinin alacağı belli. Hani öyle ki, bazı ilçelere bazı partilerin aday bulması dahi zora giriyor. Dolayısıyla partiler arasında bir hizmet yarışından daha ziyade parti içinde, özellikle de genel merkez düzeyinde bir aday olma yarışı hüküm sürüyor ortalıkta.

Sonrası malum…

Ceketi koyuyorlar…

İyi güzel de, ceket icraat yapmıyor, ceket proje üretmiyor, ceket şehrin lobisinin güçlü bir biçimde Ankara’da yatırım bulmasını sağlamıyor, ceket şehri bir adım ileri taşımak için gelecek 10-20-30-40 hatta 50 yılı planlamıyor…

Adı üstünde, ceket işte!

Adayların açıklanma süreci yaklaştıkça aday adayları arasındaki yarış da daha bir hızlanıyor…

Mesela, BUSKİ skandalı diyebileceğimiz, kamuoyuna gönderilen mini mini bir açıklama ile geçiştirilmeye çalışılan, aslında bal gibi bir yolsuzluk dosyasının kapağının aralandığına ilişkin bilgilendirmenin ortaya çıkışı ve şimdilik ustaca bir salvo ile ötelenmesi boşuna değil…

Mesela, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın adaylığının açıklandığını düşünmemize yol açan, ‘Mudanya’da kaldığımız yerden yola devam’ yazılı afişinin, bu afişle oluşturulmak istenen algının, bu algı ile oynanmaya çalışılmasının ve kamuoyunu bu afişe tepki göstermeye yönlendirmenin ucunun dokunduğu işler boşuna değil…

Mesela, Nilüfer’de ‘hangi partinin adayı’ cümlesi yerine ‘kimin adayı’ cümlesinin kuruluyor olması, bu cümlenin etrafına para, liyakat, dosyalar, anket sonuçları gibi kavramların serpiştirilmesi boşuna değil…

İlk ‘mesela’dan başlayalım öyleyse. Bir süredir konuşulan ve dün itibariyle yapılan açıklamada; ‘size bu kadar bilgi yeter’ denilerek işin bilgilendirme kısmı seçimden sonraya ertelenen dosya AK Parti’nin içini bir miktar karıştırmışa benziyor.

Bir önceki yazımda yazmıştım, bazı bilgiler ışığında yeniden değerlendirecekler adayları diye. Tam da bu durumdan bahsetmeye çalışıyordum. Bilgiler aşikar olduğundan Hakan Çavuşoğlu isminin yeniden gündeme geldiğini, Alinur Aktaş ismine yeniden rakip olduğunu hatırlatmakta yarar var.

Gelelim ikinci ‘mesela’ya…

Hepimiz biliyoruz ki, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, partisi tarafından Mudanya’da bir dönem daha aday gösterileceğinden son derece emin. Gerek genel merkezdeki bağlantıları, yani Veli Ağbaba ile olan yakın ilişkileri, gerekse şimdiye kadar ortaya koyduğu dürüst yönetim neticesinde başkanlık koltuğunun kendi hakkı olduğu kanaatinde Türkyılmaz.

Ancak yönetim anlayışında hiçbir esneklik göstermemesi gerekçesi ile kendi partilileri dahil pek çok isim bunun tam tersini düşünüyor. İddialara göre memnuniyet anketinin sonuçları da Türkyılmaz’ı işaret etmiyor. (Gerçi bu nasıl memnuniyet anketidir, herkese başka bir ismi işaret ediyor, işin o tarafı da biraz kafa karıştırıcı, ama şimdilik kulislerde konuşulanlar bunlar) Hal böyle olunca, Türkyılmaz’ın özellikle parti logosunu da taşımayan bir afiş ile ‘kaldığımız yerden devam’ demesi bir kez daha adayım algısını güçlendiriyor. Afişte CHP logosunun bulunmaması ise kulislerde çarpıcı bir iddiaya neden oluyor. ‘Hayri Türkyılmaz, İYİ Parti’den aday olurum demek istiyor’ diye konuşuyor fısıltı gazeteleri…

Olur mu?

Hiç sanmıyorum, ama konunun böyle konuşulması dahi içinde bulunduğumuz süreçte önemli. Bu da bir algı yönetme biçimi…

Gelelim son ‘mesela’ya…

Nasıl ki, Bursa Büyükşehir Belediyesi için AK Parti cephesi ‘garanti bizim’ diyorsa, Nilüfer için de CHP ‘garanti bizim’ cümlesini kuruyor. Dolayısıyla parti içinde aday adayları arasındaki en yoğun çekişme de Nilüfer için yaşanıyor.

Genel merkezin ‘memnuniyet anketi sonuçları yüzde 50’nin üzerinde olan belediye başkanlarına dokunulmayacak, doğrudan aday gösterilecekler’ kararı burada çok etkili. Memnuniyet anketi sonuçları Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in lehine. Dolayısıyla başkanlığına kesin gözüyle bakılıyor. Yine de adaylık açıklaması kesin olarak yapılana kadar, yani son 24 saat dahi siyasette çok şeye gebe, hatta son 24 dakika bile pek çok şeyi değiştirebilir. Bu nedenle Erdem’in karşısındaki rakiplerini de hafife almamak lazım.

Tam da bu noktada, tecrübe, liyakat, vizyon ve şehri yönetme kabiliyetini bir arada barındıran bir belediye başkanı talep etmek Nilüfer’de yaşayan biri olarak en doğal hakkım diye düşünüyorum.

Bu arada bir süredir kulislerde merakla beklenen soru yanıt bulmuş görünüyor. CHP Osmangazi İlçesinde bir kez daha Erkan Aydın ile girecek seçime. Hatırlatalım, Aydın aday adaylığı başvurusunda özellikle bir ilçe belirtmemiş, hatta genel merkeze ‘beni seçilebileceğim bir yerde değerlendirin’ ricasında bulundu söylentileri yayılmıştı. Genel merkez, Aydın’ın seçilebileceği yerin Osmangazi olduğu yönünde karar verdi anlaşılan.

Kulisleri aktardığımıza ve tüm bu ‘mesela’lardan ari olarak; kişilerin, kişilerin mali durumlarının, kişilerin birbirleri üzerinde baskı oluşturma yeteneklerinin, kişilerin partilerinin genel merkezindeki yüksek mertebeli tanıdıklarının ve kişilerin diğer belediyecilikle ilgili olmayan becerilerinin değil de projelerinin ve yönetici olma kabiliyetlerinin yarıştığı bir yerel seçim temenni ettiğimi belirtmek isterim.

En doğal hakkım, iyi yönetilen bir ilçe ve iyi yönetilen bir şehirde yaşamak…

Bir süredir şehir olarak iyi yönetilmeye hasretiz sonuçta…

NOT: Zam oranları bu kez maaşlar için açıklanıyor. TBMM’nin emekli olan ve halen vekillik yapan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deyimi ile çift dikiş vekilleri, 147 bin liradan 230 bin liraya yükselen maaşlarından memnunlardır herhalde.

Emekli de gözünü dikmiş refah payı bekliyor…

Bekleyelim bakalım hep birlikte, ömrümüz geçiyor beklemekle…

HABERLER