Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

CHP karıştı, daha da karışacak!

Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanlık koltuğuna daha yeni oturan, bir yandan Ekrem İmamoğlu ve ekibiyle uyumlu çalışma gayretini gösterirken, diğer yandan örgüt içindeki isyanlarla başa çıkmaya çalışan Genel Başkanı Özgür Özel, ilk sınavını vereceği yerel seçimlere girecek hayırlısıyla.

Konuya Bursa özelinden bakacak olursak şöyle bir tablo çıkıyor önümüze. Bir önceki dönemde yaptıkları ve yapamadıkları ayrı ayrı kefelere koyularak değerlendirilebilecek, dolayısıyla bolca eleştiri malzemesini rakiplerine veren AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş en yakın rakibi CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey ile kıyasıya bir rekabet halinde.

Anketler de bu rekabetin çok çetin olduğuna işaret ediyor. İYİ Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuktürkoğlu’nun CHP kanadından oy bölmesi beklentisi AK Partilileri sevindirirken, Yeniden Refah Partisi’nin Büyükşehir Adayı Sedat Yalçın’ın AK Parti saflarını zorlayacağı umudu da CHP’lileri mutlu ediyor.

Biraz tepeden bakıldığında şunu söylemek çok mümkün, Mustafa Bozbey muhafazakar Bursa’da seçimi kazanmaya hiç olmadığı kadar yakın olabilir, ama önünde hesaba katılmamış ve aşılması zor başka bir engel var.

‘Hangi belediyeye kimin adamı yerleşecek? Kim aday olacak, kim olmayacak!’ kavgası…

İddialara göre bu kavgaların tam ortasındaki figür olan Mustafa Bozbey’in geçtiğimiz seçimleri kaybetme nedeni olarak parti içinde sıralanan sebeplerin başında ‘Bozbey’in ekibi ile örgütün uyumlu çalışamaması’ gösteriliyordu, hatırlatmakta fayda var!

Geçtiğimiz hafta içinden bu yana, adaylar açıklandıkça, örgütlerin içindeki karışıklıkları ve peş peşe gelen istifalara eklenen görevden almaları düşünürsek, çok yakında bir; ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ cümlesi ile daha seçimlerin sona erdiğini, örgütün sandıklara, yöneticiler ile adayların da örgüte sahip çıkmakta geç kaldığını anlayacak CHP, ama geç olacak, sonrası da güç olacak…

En başından verilen önseçim sözünün tutulmadığını, örgütün önüne sandık koyularak belediye başkan adaylarının belirlenmediğini, gerekçe olarak da yaşanacak seçim süreci sonrasında adayların seçim çalışması için vaktinin kalmayacağının gösterildiğini de hatırlatalım.

Çünkü en başında böyle bir yola gidilseydi, kimsenin söyleyecek sözü, çekiştirecek konusu kalmayacaktı, ama olmayınca olmuyor işte!

Bu açıklamalar örgütü tatmin etmediği gibi, uzun süredir örgüt içinde emek vermiş, verdiği emeklerin sonucunda üyelerinin desteğini de arkasına alarak belediye başkan adayı olmayı talep etmiş ilçe başkanlarının başvuruları tek tek reddedilince, dağılma başladı CHP’de.

Karacabey’de ilçe örgütünün adayı Murat Tanrıverdi’nin yerine Gönül Avil aday yapılınca Karacabey İlçe Yönetimi istifa etti. Cevat Asa’nın adaylığına tepki olarak, ilçe başkanı Hatice Doğan’ı aday olarak görmek isteyen Kestel ilçe yönetimi ile birlikte kadın ve gençlik kolları istifalarını koydu masaya. Yenişehir’de ise ilçe örgütünün adayı Tayfun Sırman yerine, geçen seçim AK Parti listesinden aday olan Sadi Aktaş aday gösterilince örgütte rahatsızlık başladı.

Sonunda da Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Tandoğan Kuru yerine geçmiş dönem Gençlik ve Spor Bakanlarından Şükrü Erdem’in aday gösterilmesi iplerin koptuğu yer oldu.

İlçe örgütünün Şükrü Erdem ile uyumlu çalışmayacağı gerekçesi ile olağanüstü toplanan İl Yönetim Kurulu tarafından görevden alınmasının akabinde yaşanan gelişmeler; ‘CHP nereye?’ diye sorduruyor bana da…

Hemen hemen tüm ilçelerde kendi istediği isimlerin belediye başkan adayı olarak gösterilmesi konusunda ciddi bir parti içi lobi faaliyeti yürüttüğü iddia edilen Mustafa Bozbey ile birlikte bu kez potada CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da var. Yeşiltaş’a itham edilen suçlama ise Bozbey’in isteklerini yerine getirmek!

Bahsi olunan toplantının ayrıntıları bir yana İl yönetim kurulu üyesi Ahmet Özdemir’in, Yeşiltaş’a karşı 1 Nisan sabahı olağanüstü kongre sürecini başlatacağını ilan etmesi önemli bir hadise.

İşin daha da kritik olan tarafı, önümüzde CHP’nin güçlü olduğu üç ilçe kaldı başkan adayları açıklanmayan. Bu başkanlık koltuklarında da herkesin kendince ayrı bir hesabı, ayrı tasarrufu, bu tasarrufu gerçekleştirmek için olağan üstü çabası var.

Demem o ki, koltuklara Bozbey’in işaret ettiği isimler otursa örgüt, işaret edilen isimler oturmazsa Bozbey cephesi tavır alacak.

Bir yanda örgütün iç işlerine karışan isimlerle ilgili ithamlar sürerken, dolayısıyla izaha muhtaç durumlar ortaya çıkarken, izahatı olmayan işlerin partiyi yıpratması devam ederken, diğer yanda bu durumun bir çığ gibi büyüyerek devam etmesi ihtimali de var anlayacağınız.

Oysa Cumhuriyet Halk Partisi 100 yaşında bir parti. Aday belirlemekle ilgili böyle amatörce çabalardan çoktan sıyrılmış olması, adaylık sürecini profesyonel standartlara bağlaması gerekirdi. Örgütün desteğini almamış adayın arkasında kimlerin çalışacağını da düşünmek gerekir. Örgütün desteğinin yetkin ve liyakatli kişilerden yana olmasını sağlamak da şarttır.

Eğer önümüzdeki seçimleri kazanmak gibi bir derdi varsa CHP Bursa Örgütünün tüm üyelerinin, (Buna il ve ilçe yöneticilerinden milletvekillerine kadar tüm makamları dahil ediyorum) hızla bu dağınıklığa son vermesi gerekiyor.

Kişisel hesaplar yüzünden paramparça olan bir CHP ve bu partiye gönül vermiş, olanca çabası ile çalışan tüm örgüt üyelerinin bunca demoralize oluşu kimseye fayda sağlamaz. Özellikle de partinin garanti gördüğü ilçeler dışında Büyükşehir için en fazla oyu alacak adayı seçme çabası içine girilen ve yazımın başında belirttiğim gibi muhafazakar Bursa’da seçimi kazanmaya bunca yaklaşmışken Mustafa Bozbey’e yaramaz!

HABERLER