Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Dirençli değil uyumlanan kentler…

TMMOB’a bağlı odalar tarafından düzenlenen Kentsel Dönüşüm Panelinde dikkatimi en çok çeken ve en yeni bakış açısı, depremden sonra üretilen, ‘Dirençli kentler’ tanımının yanlışlığının vurgulanması ve yerine, ‘Dayanım gösteren, uyumlanan kentler’ tanımının gelmesi gerektiği konusundaki görüş oldu. Prof. Dr. Tülin Vural’a bakış açımı değiştirdiği için çok teşekkür ederim.

Zira depreme direnç gösteren binalar yıkılmaya mahkum akademisyenlere göre, yıkılmamak için depremle birlikte salınım yapmak yani depreme uyumlanarak dayanım göstermek gerekiyor.

Harika…

Yazımın bundan sonraki çatısını direnç göstermek ve uyumlanmak tanımları oluşturacak, çünkü konumuz depremden korunmak için mutlak olan kentsel dönüşüm…

Tüm kurumlar, şehir dinamikleri ve vatandaşlar olarak kentsel dönüşüm konusunda birbirimize öyle çok direnç gösteriyoruz ki, gidip gidip bir arpa boyu yol alamıyoruz. Oldu da yol aldık diyelim, arkamıza bir dönüp bakıyoruz, gittiğimiz onca yol yanlış kapıya çıkıyormuş meğer…

Kentsel Dönüşüm Paneli bu konuyu ele alan tüm toplantılar gibi çok önemliydi bence. Ancak böylesine önemli bir toplantıya kentsel dönüşüm düğmesinin en yanlış iliklendiği yer olduğu sürekli olarak vurgulanan ilçeyi temsilen Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in katılmamış olması bir eksiklikti.

Başkan Vekili Remzi Çınar tarafından temsil edildi Nilüfer Belediyesi. Çınar konuşmasında;

2014-2015 yıllarında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 0.50 emsal artışı ile başlayan kentsel dönüşüm akımının kentsel dönüşümün en ihtiyaç duyulduğu bölgelerde uygulanmasının önünde bir engel oluşturacağını odalarda yaptığımız çalışmalarda hazırladığımız raporlarla da ortaya koymuştuk. Tam da raporlarda üstünde durduğumuz gibi oldu. Parsel bazlı dönüşümlerle düğme yanlış iliklendi” dedi.

Remzi Çınar’ın tek eleştirisi kentsel dönüşüm konusunda değildi. 2040 Çevre Düzeni Planının yapımında neden tüm akademik odaların yer almadığını da sorguladı;

Eski planın üzerine birkaç parametre koyarak değil gerçek bütüncül bir plan olarak hazırlayalım 2040’ı” diye seslendi.

Çınar bir direnç göstererek topu Büyükşehir Belediyesine attı, ancak sesine ses gelmedi…

Çünkü kendisinin bu sorularına muhatap olacak olan eski ve yeni Bursa Büyükşehir Belediye Başkanları salonda değildi.

Keşke olsaydılar ve her gittikleri yerde kentsel dönüşümü ne çok istediklerini anlatan Alinur Aktaş ile 0.50 emsal artışı konusunda çok doğru bir adım attığında ısrar eden Recep Altepe kendilerine yöneltilen soruları yanıtlasaydılar.

Böylece belki bir uyumlanma olurdu…

Belki başka panellerde bunları da görürüz ve daha samimi, daha doğru ilerleriz bu konuda.

Peki salonda kim vardı?

Kentsel dönüşüm konusunda en doğru adımları attığını tüm akademik oda temsilcilerinin de sıklıkla dile getirdikleri Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz.

Kentsel dönüşüme bence de en mantıklı açıdan bakan ve kendi ilçesindeki vatandaşın olabilecek en iyi koşullarda yaşaması için çalıştığını düşündüğüm bir isim Oktay Yılmaz.

Binanı yıkalım yeniden yapalım paneli değil bu. Kentsel dönüşüm de mühendislik bilimlerinden daha çok sosyolojik açıdan değerlendirilmesi gereken bir vakadır. Aksi takdirde siz binalar yaparsınız, ancak terk edilmiş, kimsenin yaşamadığı bölgeler yaratırsınız” dedi.

Sanıyorum panelin en doğru belediyecilik anlayışını sundu bizlere yaptığı konuşmayla.

Başkanı vatandaşına direnç gösteren değil de uyumlanan anlayışı ile yolcu ettik panelin bir bölümünden sonra…

Sadece belediyelerin değil inşaat şirketlerinin de paydaşı olduğu bir konu kentsel dönüşüm. Dolayısıyla İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir’in konuşmasına da değinmek lazım. Bir direnç hikayesi de kendisinde var çünkü.

6 Şubat depreminin hemen ertesinde Akpınar Mahallesindeki vatandaşın ‘Aman hemen yapın binalarımızı’ diyerek kapılarını çaldığını anlattı Demir, aradan biraz zaman geçinceyse pazarlıkların başladığını, hatta bitmediğini söyledi. Üstüne para ödemeden kendi metrekaresi kadar yapı alacak olan vatandaşın buzdolabından tutun da kilere kadar çeşitli isteklerle geldiğini anlattı.

Tüm bunlara yönelik tek çözümü kamu erkinin devreye girmesi ve gerekirse vatandaşa rağmen vatandaşın iyiliği için harekete geçilmesi oldu.

‘Direnç gösterelim vatandaşa, uyumlanmaya gerek yok!’ diyor bu cümleler…

Konuşmasındaki bir direnç noktası da Nilüfer ilçesindeki kentsel dönüşümlerin yanlış binalara uygulandığı tezinin hatalı olduğuna ilişkindi. “0.50 emsal uygulaması sağlam olmayan binalara uygulanmıştır, ancak bir yıkıp iki yapmak bana göre de yanlıştı” dedi.

Sözleri havada kaldı, zira karşısında muhatap yoktu…

Tüm panelin en dirençli ve en neşeli konuşmasını ise ‘Köyün delisi gibi yıllardır aynı şeyleri anlatıyorum, ama beni kimse dikkate almak istemiyor. Fay hatlarının şakası yoktur, depremin şakası yoktur. Başlarına gelince anlayacaklar herhalde’ diyerek her karşılaştığımızda sohbete başladığımız Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er yaptı.

6 Şubat depreminin ardından yapılan protokollerle başlatılan çalışmalar konusunda;

Zemini denetlemiyorsanız yaptığınız işin yarısı sakat. Şu an Bursa’da fay hatlarının üzerinde hastane var, otel var, öğrenci yurdu var. 2012 yılında kabul edilmiş bir fay haritası mevcut ama imar planlarına işlenmedi. Heyelan bölgeleri haritalarda yok…” diyerek sıraladı şikayetlerini.

Engin Er, bu konuları sadece bugün değil yıllardır dile getiriyor, ancak akademik oda olarak dikkate alınmamak can sıkıcı olmaya başlamış onun için.

Haksız mı?

Bence sonuna kadar haklı…

Burada önemli ve bir kez daha hatırlatılması gereken bir ayrıntı var. Bir direnç de ben göstererek bu ayrıntıyı vurgulayayım. Yapı denetim şirketleri binaların yerin üstünde kalan kısımlarını denetliyorlar, yerin altı için yapılan çalışmalar ve sondaj sonuçlarını denetleme yetkileri yok. İşte tam da bu nedenle binaların sağlam temeller üzerinde oturup oturmadığı meselesi çoğunlukla muallakta kalıyor.

Panelin açılış konuşmasını yapan İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek en uyumlanmış, dirençsiz konuşmayı yaptı desem inanır mısınız?

Kendisini genellikle kent ile ilgili mücadeleler verir ve tartışmalar içinde bulunurken bulduğumuz Şimşek;

Yüzde 65’i niteliksiz yapı stoğundan oluşan bir şehirden bahsediyoruz. Değişelim deyince hemen 5 yıl içinde yenilenemeyiz, kolay değil. Ancak bir yerden başlamak, eyleme geçmek lazım…” diyerek çok önemli bir vurgu yaptı.

‘Bir yerden başlamak lazım…’

Panel için emeği geçenlere çok teşekkür ederim…

Tüm konuşmacıların direncine sağlık…

HABERLER