21 Nisan itibariyle Bursa ulusal basının da konusu haline gelen çirkin bir olayla anıldı.
Birgün Gazetesi’nden İsmail Arı’nın haberinin başlığı ‘İsmailağa’da yine istismar skandalı: ‘Kimseye anlatmayın, kursumuz kapanır’ şeklindeydi.
Olayın detaylarını da yine İsmail Arı’nın haberinden alıntılıyorum;
“Bursa’nın Osmangazi ilçesinde, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Uluçınar Derneği’ne ait yatılı Kuran kursunda kalan çocuklar, binada tadilat yapılacağı gerekçesiyle geçici olarak Orhaneli ilçesindeki yine İsmailağa Cemaati’ne bağlı Dağımder Derneği’nin Kuran kursuna gönderildi. Ortaokula gitmeleri gerekirken örgün eğitimden koparılan 10-12 yaş aralığındaki en az beş çocuk, 2024’ün Nisan ve Mayıs aylarında, aynı Kuran kursunda kalan ve “ağabey” dedikleri, 16 yaşındaki bir başka çocuğun defalarca cinsel istismarına maruz kaldı!”
Olay pek çok açıdan trajik fakat iş bu kadarla da kalmıyor.
Çocuklardan biri başına gelenleri annesine anlatıyor ancak bir sonuç alamıyor, kurstan başkalarına anlatıyorlar, bu kez de ‘Gördüklerinizi kimseye anlatmayın, anlatırsanız kursumuz kapanır buradaki öğrencilerin hepsi mağdur olur, onların günahına da girersiniz’ diye tehdit ediliyorlar.
Çocuklardan birinin kursu zaman zaman ziyaret eden bakanlık yetkililerinden birine anlatmasıyla birlikte soruşturma başlıyor. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan kurs görevlilerinden biri ifadesinde istismara uğrayan çocukların ailelerine yalan söylediklerini, çocuklarının öğrenme konusunda isteksiz olduğunu ve kurstan alınmalarının daha doğru olacağını söylediklerini itiraf ediyor.
Daha da acısı soruşturma kapsamında ifadesi alınan mağdur çocuk ailelerinden bazıları öz çocuklarını istismara maruz bırakan çocuktan şikayetçi olmayacaklarını söylüyor.
Konu çok büyüyüp üstü kapatılmak istendiği halde bir biçimde kontrolden çıkınca istismarcı çocuk cezaevine gönderiliyor, ancak istismarı bilen ve gizlemeye çalışan cemaat mensupları yargılanmıyor!
Konunun başından beri takipçisi olan Eğitim İş Bursa Şubesi İsmailağa Cemaati Kuran Kursunda yaşanan çocuk tacizleri hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Özkan Rona;
“Çocuklarımızın güvenli denetimli ortamlarda eğitim alarak geleceğe hazırlanması Milli Eğitim Bakanlığı’nın Anayasal sorumluluğu olsa da bakanlık bu sorumluluğunu büyük ölçüde tarikat ve cemaatlere devretmiş durumdadır. Zorunlu eğitim çağındaki çocuklarımızın okullarında öğretmenleri ile birlikte güvenli eğitim ortamlarında, bilimsel içerik ve yöntemlerle eğitim almasını sağlamak yerine, çeşitli protokoller, hafızlık kursları gibi gerekçelerle tarikat ve cemaatlere açılan alan yüz binlerce çocuğumuzu zorunlu eğitimin dışına itmektedir. Üstelik bu gerici uygulamalar çocuklarımızı laik, bilimsel, kamusal, karma eğitim haklarından mahrum bırakırken bu denetimsiz ortamlarda cinsel istismar ve hatta tacizle de karşı karşıya bırakmaktadır. Son yıllarda tarikat ve cemaatlere ait barınma yerlerinde sıkça karşılaşılan cinsel istismar vakalarına bir yenisi daha eklenmiş, İsmailağa cemaatine bağlı Uluçınar Derneği’ne ait Kuran kursunda kalan ve kursun tadilatı gerekçe gösterilerek yine aynı cemaate bağlı Orhaneli ’deki Dağımder Derneği Kuran kursuna gönderilen çocuklardan en az beşine cinsel istismarda bulunulduğu kamuoyuna yansımıştı.
Zorunlu eğitim çağında bulunan 10-12 yaşlarındaki çocukların Kuran kursu adı altında bir cemaatin yurdunda tutulması, cinsel istismarın öğrenildiği halde gizlenmesi, denetim sorumluluğu bulunanların gerekli denetimleri yapmaması gibi ihmaller zinciri sonucunda ortaya çıkan bu durum yüz binlerce çocuğumuzun tarikat ve cemaat yurtlarında manevi ve fiziksel istismar tehlikesi ile karşı karşıya olduğunun da göstergesidir.
Yaşanan taciz skandalında olayı öğrendikleri halde yalan beyanlarla gizlemeye çalışan Kuran kursu öğreticileri, denetim sorumluluğu olduğu halde bu sorumluluğu yerine getirmeyen Bursa Müftülüğü, cinsel istismarın yaşandığı Dağımder Derneği yöneticileri, zorunlu eğitim çağında oldukları halde örgün eğitime devam etmeyen çocuklar hakkında gerekli denetim ve yaptırım sorumluluklarını yerine getirmeyen Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Orhaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk” diyor
Kısaca çocukları bu hale getiren, bu hale getirdikten sonra da koruyup kollamak yerine korkutmak ve yaşananların üstün örtmek yolunu tercih eden, konuyla ilgili sorumluluğu bulunan herkesi yargı makamlarına hesap vermesi gerekiyor.
Bu ülkede artık sorumluluk alan hesabını vermeyi bilmeli!
Buna çocuklarını taciz eden istismarcıdan şikayetçi olmayan aileler de dahil!