Hepimiz bir yerinden bulaşıyoruz Milli Eğitimin hayatın içine zehirli sarmaşık gibi dolanmış dallarına. Gençler kendileriyle ilgili eğitim sisteminin her yerini sorgularken, veliler de çocuklarının geleceğinden endişe duyan gözlerle bakıyor konuya.
Hele bu yıl işin çivisi hepten çıktı…
LGS’nin üzerinden günler geçmesine rağmen, aptala anlatır gibi bize eğitim sistemi anlatanların yaptıklarına yönelik tartışmalar sona ermiyor.
Sonunda enflasyon sonucunu nasıl olduğundan kat kat düşük bulmayı başardığını açıklayamayan ve açıklamaktan vazgeçerek verileri saklamayı tercih eden TÜİK gibi Milli Eğitim Bakanlığı da verileri saklamakta buldu işin kolayını, şüphelerin daha da artmasını göze alarak…
LGS’nin gerçekleştiği gün, cevapların WhatsApp gruplarında paylaşılmasının ardından başlayan tartışmalar, birinci sayısının fazlalığıyla büyüdü. 719 tam puan alan birincinin olması son yılların en zor sınavı olarak değerlendirilen bu sınava ilişkin soru işaretlerini arşa çıkardı.
İktidar kendisini sınav güvenliğinin yüksekliğini anlatarak savundu.
2021’de 97, 2022’de 194, 2023’te 562, 2024’te 413 ve 2025’te tam 719 öğrenci soruların hepsini yapmayı başarmış.
Sayının giderek artması azıcık çocuğuyla eğitimin içinde debelenmiş hiçbir velinin gözünden kaçmıyor. Bakanlığın kendisini sınavı müfredata uygun olarak yapma argümanıyla savunması ayrıca incelenmesi gereken, diğer sınavları da gölgeler bir yanıt.
Hani derler ya özrü kabahatinden büyük.
Diğer sınavlar müfredata uygun değil miydi peki?
Eleştiriler yoğunlaşınca sınava yönelik sonuç raporu da yayınlanmadı bu yıl.
Hani matematikte ortalama doğru sayısı, sıfır çeken sayısı, fen bilgisi derslerindeki başarı oranı, öğrencilerin okuduğunu anlayıp anlayamadığına yönelik raporlamalar, başarılı öğrencilerin hangi lise türlerinden geldiği, yığılmanın hangi puan aralığında gerçekleştiği, öğrencilerin sosyoekonomik durumuna göre aldığı puanlar gibi bilgiler vardı ya önceden; artık yok!
2023 yılından bu yana kendi karnesini açıklamak istemeyen Milli Eğitim Bakanlığı, bu yıl da aynı yöntemi izleyerek, çocuklarımıza neyi ne kadar öğrettiklerinin sorgulanmasını tercih etmediğini belli etti.
2023 yılında ne olmuştu?
Milli Eğitim Bakanlığına bizlere sınav sonuçları hakkında aptala anlatır gibi bilgilendirme yapan ve bu cümle ile ülkenin tevhidi tedrisatından geçen tüm vatandaşları aşağıladığının farkında dahi olmayan Yusuf Tekin getirilmişti…
Ortada bu kadar gizli kapaklı iş varken, bakanlığın ‘şaibe yoktur’ açıklamalarına güvenmek de zor oluyor elbette.
Tıpkı verilerini gizlemeyi tercih eden diğer kurumlara olan güvendeki erezyon gibi…
Üstüne bir de LGS sorularını veren değil, yaya değil, konuyla ilgili yetkililer değil de olayı haber yapan meslektaşlarımız hakkında soruşturma açılıyorsa yaşadığımız sürecin ne kadar otoriter olduğu resmen ilan edilmiş demektir.
Çocuklarımızın büyük bölümü eğitimin içinde olmalarının geleceklerine katkısını sorgularken, eğitim almak konusunda azimli olanların hayallerini de başka ülkeler süslerken, tam gaz böyle devam…