Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İstanbul’a inanmıyorsa, Mustafakemalpaşa’ya bekleriz!

Barınma ile ilgili uzun süredir ciddi sorunlar yaşayan bir ülkede, ülkenin başkentinden önce gelen, ülkenin kalbi olarak görülen İstanbul gibi bir şehirde belediye başkan adayı olarak iktidar cephesinden kim çıkarsa çıksın vatandaşın serzenişiyle karşılaşması muhtemeldi zaten.

Hele bir de şimdiki adı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gibi bir makamda oturduysanız, hele hele TOKİ gibi amacından giderek sapan, amacından saptıkça da verdiği sözleri yerine getiremeyen bir kurumla ilişikli ise kariyer hayatınızın başlangıcı ve devamı, o zaman yanıtlamanız gereken çok soru var demektir.

Her zaman sırça köşklerde oturamaz siyasiler, günü geldiğinde vatandaşın ayağına gitmeleri gerekir, bir kerecik dahi olsa vatandaşa ellerini uzatmaları gerekir. İşte o vakit, vatandaş uzatılan eli tutar, kendisine doğru çeker, halini arz eder, sorusunu sorar…

Sonra siz öylece kalırsınız şaşkınlık içinde…

Tıpkı AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un vatandaşla buluşmasında olduğu gibi.

Hemen hatırlayalım neler olduğunu…

Belediye başkanı olmak için vatandaştan oy istemek üzere sahaya inen Murat Kurum, TOKİ mağdurları ile karşı karşıya gelmiş, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın 2019 yılında başlattığı “100 Bin Alt Gelir Grubu Sosyal Konut Projesi” kapsamında hak sahibi olan yurttaşlar, evlerinin yıllardır teslim edilmemesi ve ödeme planlarında değişiklik yapılarak konut fiyatlarının ve aylık taksitlerin artırılması nedeniyle isyan etmişti.

Kimisi ‘Altı yıldır kiralardayız, sorun çözülmüyor!’ derken kimisi de ‘Verilen sözler tutulmuyor!’ diyordu.

Eski bakan, yeni belediye başkan adayı Kurum, “Öyle bir şey yok” yanıtını verirken bir yandan da videoya çekildiğini fark edince refleks göstererek kamerayı kapatmak için elini uzatıverdi.

Öyle eskisi gibi de değil artık. Siyaset yapmak zor. Herkesin elinde bir kamera herkesin elinde bir kayıt cihazı herkesin elinde bir fotoğraf makinesi. Hadi bakalım yüreği olan beri gelsin işine döndü mesele…

Bu görüntülerin ne zamana ait olduğu bilinmiyor, ancak bilinen gerçeklikler ortada…

Vatandaş haklı, verilen sözler tutulmuyor, teslim edilecek olan konutların teslim süresi uzadıkça uzuyor…

Ödemeler konusundaki sözlerden dönüşün manevra kabiliyetine hiç değinmiyorum bile…

Durum İstanbul için de böyle Bursa için de…

Geçtiğimiz günlerde Murat Kurum’un ‘Yok öyle bir şey’ diyerek geçiştirmeye çalıştığı sorun İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu tarafından TBMM kürsüne dahi taşındı.

2019 yılının en büyük müjdelerinden biri olan TOKİ’nin sosyal konutları, bugün sadece Mustafakemalpaşa’da 694 dar gelirli vatandaşın ‘kabusu’ haline geldi.

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Meclis Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, “O tarihte evlerin, iki yıl içinde bitirileceği ve 14 bin lira peşin, kalanı 894 liradan başlayan taksitlerle 240 ayda ödeneceği açıklanmıştı. Şimdi aynı evler için 128 bin lira peşinat, 6 bin 415 lira da taksit talep ediliyor. 7 bin 500 TL maaş alan bir emekli bunu nasıl ödesin? Vatandaşa yapılan hak mıdır, reva mıdır?” diye sordu.

İstanbul’daki meseleyi tam bilemiyorum, ama bizdeki durum şöyle;

Bundan yaklaşık 4 yıl önce, yani 12 Aralık 2019 tarihinde anlı şanlı bir tören yapılarak, tam 100 bin sosyal konut için kollar sıvandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal belediyecilik, vatandaşa dokunan belediyecilik, mazlumun yanında olan belediyecilik anlayışı ile hareket edilerek başlandı işe.

Hedef dar gelirli vatandaşın iki yıl içinde yüzde 10 peşinatla, aylık 894 liradan başlayan taksitler ve 240 aya varan vadelerle ev sahibi olmasıydı. Verilen sözler tutulsa proje harika bir projeydi aslında.

Sırasıyla gelişmeler de şöyle seyretti; önce yüklenici firma işten çekildi, çünkü inşaat maliyetlerinde artış ve devletin ödemelerindeki gecikmeler nedeniyle bir süredir devlet ihalelerine girecek müteahhit bulmakta sorun yaşanıyor. Sonra yeni bir yükleniciyle ihale süreci kör topal tamamlandı, yani rica ile bir müteahhit bulundu iş tamamlansın diye. Bu kez de fatura vatandaşa çıktı iyi mi?

En başta açıklanan koşullar için 15 Ocak 2020’de başvurular sonlandı, hak sahipleri kura ile belirlendi. Ne olduysa da inşaatların bitimine 5-6 aylık süre kalınca oldu. Ziraat Bankasına davet edilen hak sahipleri önlerine konulan yeni koşullar ile bir anda şoka uğradılar.

İstanbul’a inanmıyorsa Murat Kurum’u bir de Mustafakemalpaşa’ya bekleriz. Bir de buralarda dinlesin TOKİ mağduriyetini, belki ikna ederiz kendisini.

Murat Kurum vatandaşın içinde biraz daha dolaşsın da biraz daha şaşırsın hele…

Bir de sade vatandaşın nasıl bir gelirle ayın sonunu getirmek için ne taklalar attığını öğrense nutku tutulacak da daha ona sıra gelmedi herhalde…

 

HABERLER