Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kent Sempozyumunda kozlar paylaşılır mı?

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde gerçekten de çalıştık. Sabah saatlerinde başlayan mesaimiz Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine kadar devam etti.

Biz gazeteciyiz, bizim için düzenlenen davetlerde dahi haber kovalarız. Hele de yerel seçimin böylesine sıcak bir atmosfer içinde başladığı şu günlerde…

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilanıyla yeniden AK Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğu malumunuz. Belki de bilmediğiniz, aday açıklanma sürecinin özellikle son dönemecinde parti içinde yaşanan rekabetçi ortamdır diye düşünüyorum.

Elbette siyaset rekabeti beraberinde getirir, elbette Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi bir koltuk fazlasıyla mücadeleyi hak eder, elbette pek çok güçlü ismin gözü bu koltukta olabilir, ama bu kez işin rengi biraz daha farklıydı.

Hani şöyle söylense yeridir; Aktaş gitti gitti geldi adaylık masasına ve sonunda işin galibi kendisi oldu.

Benim bildiğim kadarıyla AK Parti’de yarışma, rekabet olur, ama sonrasında herkes tek bir amaç için birlikte çalışmayı başarır, küslükler, kırgınlıklar diğer partilere nazaran çok daha çabuk koyulur bir kenara.

Bu kez de öyle oldu sanırım, zira dün akşam düzenlenen yemekte ilçe başkanları ve teşkilat mensupları Aktaş’ın yanında yer aldıklarını gösterdiler. Alinur Başkanın uzun bir savaştan galip çıkmanın verdiği rahatlığı yaşadığını da söylemek mümkün.

Aktaş’ın özellikle yerel seçime yönelik konuşmasına geçmeden önce şunun altını çizmek istiyorum; AK Parti’nin adayı Alinur Aktaş, ‘20 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum’ diyerek kendini tanıtan bir isim olduğundan, bu konuda bagajını karıştırmak hayli kolay olacaktır rakipleri açısından. CHP’nin adayı Mustafa Bozbey için de benzeri şeyler söylenebilir. İYİ Parti adayı Selçuk Türkoğlu’nun henüz belediye başkanlığı yok, dolayısıyla başkanlık makamından gelen bir bagajı da yok.

Buraya kadar tamamsa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş’ın kendisine yöneltilen iddialara verdiği yanıtları içeren konuşmasından satır başları aktarabilirim, çünkü bagaj karıştırma işleri çoktan başladı bile…

İlk olarak, Türkiye’nin en borçlu belediyesi iddiasının yanlış olduğunu söyledi Aktaş. Göreve geldiklerinde borçlar, bütçenin 1,34 katıyken, bugün oran 0.34’müş. Verilen rakam borçların bütçeye oranının düştüğünü gösteriyor, fakat bir zamanlar ‘Bursa Büyükşehir Belediyesinin öyle çok borcu var ki, 2030 senesine kadar belini doğrultamaz’ cümleleri ile anılan belediyemizin ülkenin en borçlu belediyesi olup olmadığını, borçlu belediyeler listesinde kaçıncı sırada bulunduğunu göstermiyor fark ettiyseniz.

İkinci olarak, isim vermeden CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey’e yüklendi.

“Benim aile vakfım yok ve o vakıftan bağış almıyorum. Yeşil alanları meyhaneye çevirmedim hiç” diyerek, bagaj karıştırmaya başladığının sinyallerini verdi. Aktaş ve Bozbey yarışının ilk raunduna damga vuran NİLVAK vakasını bir kez daha sahaya sürdü.

Eminim geçtiğimiz günlerde BUSKİ skandalı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni zorlayan CHP’nin kendi iç dinamikleri bir sulh ortamına kavuştuğunda Bozbey’den de karşı atak gelecektir, gelmelidir de. Seçimin adeti bu…

Benim tam da bu noktada belediye başkan adaylarına, özellikle de büyükşehir ve merkez ilçe belediye başkan adaylarına bir önerim olacak.

Bursa İl Koordinasyon Kurulu bir kent sempozyumu düzenlemek için kolları sıvadı, çalışmalara başladı. Muhtemel tarih 26 Ocak. Dolayısıyla kentin sorunlarını, eksikleri, projeleri tartışmak için harika bir platform olacak.

Tıpkı eski günlerde olduğu gibi başkanlar ve başkan adaylarının bir çatı altında görüşlerini paylaşmaları, eleştirilerini yöneltmeleri, sıcağı sıcağına yanıt almaları, araya danışmanlar, samimiyetten uzak konuşma metinleri, iğnelemeli, göndermeli yazılar girmeden, salt Bursa’nın konuşulması için harika bir fırsattır diye düşünüyorum.

Kentsel dönüşümden depremin ensemizde pişirdiği bozaya, ulaşımdan sanayileşmenin ve çarpık kentleşmenin tarım alanlarımızı talan edişine, hormonlu yapılardan atıl kalmış yatırımlara kadar konuşmamız gereken öyle çok şey var ki…

******

ÖNDER TANIR’IN ŞANSI ARTIYOR

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde ilk görüştüğümüz isim olan Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ı da unutmamak lazım. İlk olarak beş yıllık başkanlığı süresince neler yapıldığını, Kestel’de nelerin değiştiğini anlatan Tanır’ın bir dönem daha aynı makamda olmak istediğini biliyoruz. Alinur Aktaş’ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak işaret edilmesinin ardından bu konudaki şansının giderek daha da arttığını belirtmekte de fayda var.

Kestel’de belediyecilik daha çok sosyal projeler üzerinden yürütülürken şehir merkezine güzel bir meydanla beraber park sorununu halledecek otopark kazandırılması da başarılı işler arasında. Ben bu işlerin içine hayvan barınağını da katmak istiyorum ve bu konuda Tanır’ı hassasiyetinden dolayı özellikle tebrik ediyorum.

HABERLER