Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Liyakat ve Longoz

Tesadüfen ortasına düşüp de ‘Ne kadar kaliteli ve içi dolu dolu bir sohbet gerçekleştirdik’ dediğim görüşmeler oluyor hayatımda ve bu görüşmelerin sonu hep liyakat esasından sapılması nedeniyle, aslında iktidarıyla, muhalefetiyle, ülkede ülke yararına iş yapmak isteyen herkesin bir kayaya tosladığını özetleyen anılarla bitiyor.

Üzücü, ama geldiğimiz son nokta bu.

Misal ne dendi bugünden size aktarabileceğim; ‘Eskiden insanlar hükümete kızarlardı, ama devlete kızmazlardı, çünkü devlet kurumları ile başka bir yerde dururdu, hükümet ise siyaseten gelmiş yöneticileri ifade ederdi ve gelip geçici olduğunu, değiştirilebilir olduğunu herkes bilirdi. Bugün insanlar devlete kızıyorlar. Çünkü hükümet ile devlet aynı olmuş bir olmuş durumda…’

Tam da dururumun özeti bu küçük konuşma kesiti.

Konuşmacımız nezaketi gereği dillendiremese de sahadan edindiği intibanın yansıması ‘Parti devleti’ olarak tanımlanabilecek bir yönetim biçimi.

Eksiden olmayan, bugün ise varlığından gizli de olsa sıklıkla bahsedilen parti devleti kavramının nasıl oluşturulduğu ise Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Sekreteri Özkan Rona’nın sosyal medyasından yaptığı paylaşımlarla ortaya koyduğu gerçeklere bakıldığında daha rahat anlaşılabilir.

2017 yılında Eğitim İş çatısı altında yapılan bir basın açıklaması ‘Bursa Okul Müdürlüğü Mülakatının Özel Yazılımlarla Saklanan Sonuçlarını Kamuoyuna Açıkladık’ başlığı ile çıkmış Bursa kamuoyunun karşısına. Sendika yöneticilerinin paylaştıkları sonuçlar nedeniyle hayli başı ağrımış vakti zamanında, ancak aldığı haksız puanlarla bazı mevkilere oturan ve okul yönetimine talip olanların başı ağrımamış.

O zamandan günümüze değişmeyen bir gerçeklik varsa o da şu;

Hükümete yakın olanların mülakat sonuçlarına bol puanlar, haricinde kalanlara düşük notlar! Bizim çocuklar bir yerlere gelsin, onları koruyup kollayalım, gerisi başarılı da olsa bizden değil!’

Bu mantıkla geçen 20 senede belki devletin içi ‘Bizim çocuklar’ kavramı ile dolduruldu, ama liyakat olarak bomboş kaldı ve işte tam da bu yüzden, yine hükümetin tarafında yer alan, bu ülke için iş yapmak isteyenler gelip ördükleri liyakatsizlik duvarına toslar oldular.

Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Sekreteri Özkan Rona; “Kamuda mülakatı kaldırmak yetmez! Kamuda mülakatı sonuçları ile birlikte ortadan kaldırmak gerek…” diyerek özetliyor içinde bulunduğumuz durumu, liyakati bir vaat olarak vatandaşa sunanlara.

Dün kaleme aldığım, Bursa’nın turizm sektörü ile haklı mücadelesini biraz da hicivli eleştiren yazımda bahsettiğim ‘Edremit’in gece hayatı yoktur…’ durumu da aynı noktaya getiriyor bizi. Yazım ile ilgili olarak görüşlerini paylaşan, Bursa adına düşünce üreten bir isim olduğundan bence kıymetli bir İnşaat Mühendisi Olan Cengiz Duman;

Maalesef Bursa ve turizm noktasında mücadele eden çok fazla insan var, lakin karar merci siyasiler bu işi organize edemiyorlar!” diyor mesela.

Şehrimizin en önemli değerlerinden Cumalıkızık’daki sorunların halen çözülememesinden ve her turizm sezonunda yine aynı sorunların konuşuluyor olmasından da bunu anlayabiliriz bence.

Karacabey Longozu’nun turistik önemini ve bu bölgedeki film platosunu da hatırlatmış bize Duman. Biz longozun şimdiki halini korumak, buradaki film platosunu turistik bir alan olarak kullanıma açmak şöyle dursun; longozun tepesinde rüzgar tribünleri yapmak için bölgede girişimlerde bulunuyoruz.

Yanlış duymadınız.

Karacabey Longozu’nun çatısı denilen bölgede ılıman ormanların, yani bal ormanlarının bulunması nedeniyle koruma altını alınmış olan bölgede rüzgar enerji üretim projesi ÇED raporuna da gerek duyulmaksızın kabul edilmiş Bursa İl Çevre Müdürlüğü tarafından!

Projenin hayata geçmesi durumunda bal ve ıhlamurdan geçimini sağlayan bölge halkının bu geçim kaynakları kaybolacak. Elbette longozun doğal yapısı da bozulacak.

DOĞADER ve Bursa Barosu konuyla ilgili hukuki mücadeleye şimdiden başlamış, işin bundan sonrasında da eylemsel mücadele olacak, ancak bunun için de seçimlerin bitmesini beklemek gerekiyor.

Malum gündemin tamamı seçimlerden ibaret oldu.

Belki bu kez liyakat sahibi birileri çıkıp en azından Karacabey Longozu’nun çatısına rüzgar tribünlerinin kurulmasına engel olur…

HABERLER