Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

‘Sanayicilik ayrı, rant ayrı!’

Başından bu yana takip ettiğim YRP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sedat Yalçın’ın proje toplantıları serisinin beşincisini de kaçırmadım elbette. Üstelik bu kez Yalçın’ın iki kıymetli rakibi, AK Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş ve CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey de projelerini açıkladıkları lansmanları ile çıktılar seçmenin karşısına.

Bu toplantının hem projelerin anlatıldığı hem de eleştirilerin yöneltildiği bir toplantı olacağı tahmin ediliyordu zaten.

Şimdiye kadar açıklanan proje olmadığından söylenenler biraz havada kalıyor gibiydi. Aslında projelerini açıklayan üç adayın da ortak paydalarda buluştuğunu belirtmek lazım. Tabii bazı konuların teğet geçildiği ya da üstten bir dokunuşla geçiştirildiği gerçekliği Yalçın’ın da basının da gözünden kaçmıyor.

Proje tanıtımlarını isim vermeden değerlendiren Sedat Yalçın, başkan adaylarının ilk olarak kendisinin dile getirdiği bazı kavramlar üzerinden konuşmalarına sevindiğini söyledi öncelikle. ‘Kent verilerinin toplanması’ kavramının başkan adaylarının gündemine girmesi son derece önemliydi elbette. Verisi olmayan sorunu nasıl çözebilirsiniz ki!..

Barınma sıkıntısı yaşayan Türkiye’nin barınma sorunu yaşayan şehirlerinden Bursa’da sosyal konut projesini ilk dile getiren de Sedat Yalçın olmuştu. Alinur Aktaş’tan gelen 16 bin sosyal konut vaadi, ’20 yıl sonra hatırlanmış olsa da geç olsun, güç olmasın’ biçiminde yorumlandı.

Fakat kentsel dönüşüm konusunda eleştirileri vardı YRP Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Yalçın’ın;

11 bin konutluk kentsel dönüşüm projesi 5 yılda yapıldıysa, bu yapıların henüz tamamlanmadığı da göz önünde bulundurulduğunda, Bursa’nın dayanıksız konut stokunun yenilenmesi işini 272 yıl sonra çözebiliriz, yani 5 nesil sonra depreme dayanıklı binalarda oturan Bursa yaratabiliriz” sözleri gerçeklere dikkat çekiyordu.

İnsan hesap uzmanı olunca işler biraz daha matematik, biraz daha kolay yorumlanır ve biraz daha realist oluyor anlaşılan…

Yalçın’ın önerilerinden biri de doğu-batı hattında ilerleyen Bursa’nın şehir içi trafiğini daha doğru yönetebilmek adına çok merkezlilik kavramının benimsenmesi gerektiği şeklindeydi. ‘Oradan da bir ses geldi’ diyen Yalçın, “Benim üzerinde çalıştığım projelerin kent sorunlarının çözümü için bir yol açıyor olması sevindiricidir” diyerek sürdürdü konuşmasını.

Arada ben de düşünüyorum bu koltuk sevdaları bir kenara bırakılıp tüm akıllar gerçek bir samimiyetle birleşse ve uygulanabilir projelerle şu şehrin kalkınması için el birliği ile çabalansa diye…

Ama ne mümkün, na mümkün…

Bu kez dile getirilmeyenler ve kenarından köşesinden dolaşılanlar gündemdeydi.

İznik gibi turizm potansiyeli dünya çapında işlenebilecek bir bölgeye yönelik proje açıklanmamasına üzüldüğünü belirten Yalçın, “İznik ile ilgili projeniz okçuluk derslerinin verilmesi olmamalı” derken çok haklıydı bence de.

Bir türlü başaramadık İznik’i iç ve dış turizme hakkıyla açmayı…

Hava kirliliği konusunda iki başkan adayının da proje geliştirmediğine dikkat çekildi. Sanayi alanında gelişmeye doğru yönelmiş Bursa’da vatandaşın yararı gözetilerek sanayicinin karşısına geçmek elbette cesaret işi. Belki bir gizli ajanda da Sedat Yalçın’ın önerilerine benzer çözümler saklı tutuluyorsa da kimse seçimlerden hemen önce bu ajandaları açmak istemiyor besbelli…

Su kirliliği de benzeri nedenlerle teğet geçilen meselelerden oldu. Nilüfer Çayının temizlenmesi için bir tünel projesi geliştiren ve çıkardığı maliyet hesabına göre tünel için 7 milyar TL. gerektiğini belirten Yalçın, ‘kirleten öder’ şiarından yola çıkarak tünelin yapımını çayı kirleten organize sanayi bölgelerinin üstlenmesi gibi bir yöntem düşünmüştü.

Bunun yerine Nilüfer Çayının kenarlarına rekreasyon uygulaması yapılması projesiyle yetinmesi gerekebilir Bursalının…

Havanın, suyun etkilendiği sanayileşmeden elbette toprağın da nasibini aldığını biliyoruz, biliyorsunuz. İşin çözüm kısmı da aslında tam burası.

“Bursa’nın sanayi yerleşimi sorunun ana kaynağı, çözümün sahibi de Bursa Büyükşehir Belediyesi olmalıydı. Şimdiye kadar bu konuda bir şey yapılmadı. BTSO tarım alanlarına yerleşen sanayilerin derli toplu bir noktada durması için bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Bizim önerimiz şöyle; İnegöl’den Eskişehir’e kadar bir koridor var. Limana ulaşım, demir yolu ve kara yolu bağlantılarının tam üzerinde bu noktalar. Oralarda bir sanayi bölgesi koridoru oluşturmak ve Yeşil OSB’ler kurmak bizi kurtaracak olan projedir. Eğer bunu yaparsak Bursa nüfusu en az 700 bin kişi azalır. Bu da tüm sorunların hafiflemesine yardımcı olur. Eğer belediye başkanlığı koltuğuna oturmak nasip olursa ilk işim bu olacak. Sanayicilerle toplanıp bu işi nasıl yaparız diye konuşacağım. Şehrin iki noktasına KOBİ OSB yaparak sorunları çözemezsiniz. Bu sorunları da çözmezsek batmış şehirlerden biri olmaya doğru hızla yol alırız.

Şuna dikkat etmek lazım, sanayicilik ayrı rant ayrı. Sanayici işini yapsın biz de şehrin artan rantını şehir için, halkın rahatı için kullanalım.

Tüm anlatılanlar buraya kadar çok güzel hatta şahane fakat şu son cümle beni benden aldı. ‘sanayicilik ayrı, rant ayrı!’ gerçekten harika ve Bursa hakikatlerine ağır bir baskı uygulayan bu cümleyi çerçeveletip asmak lazım şehrin girişine…

Meseleye sadece ve sadece bu tarafından bakarsak bu şehirde bir şeyleri değiştirebiliriz. Unutulmasın bu cümle…

Bir de mera alanlarını satma hakkını eline geçirdiği gibi halkın daha doğrusu doğanın yararına kullanılması gereken mera alanlarını birer birer satarak belediyelerine gelir elde etme çabasında olan belediyelere yöneltilen eleştiriler var ki, yerden göğe kadar haklı sesler bunlar, işte bu sesler de çağrılarına yanıt bulacak ve meraların yeniden halkın malı olarak kullanılması sağlanacak Sedat Yalçın’ın projelerine göre.

Sedat Yalçın YRP’nin adayı olarak büyükşehir belediye başkanı seçilir mi?

En çok sorulan bu soruya yanıt vermek yerine asıl sorunun bu olmadığına değinmek isterim. Çünkü önemli olan tercih edilmek değil, önemli olan doğruları söylemek ve doğruları söylemek için yola çıkmak bence…

HABERLER