Ülkemizin reel gündemleri arasındaki başat yerini her daim koruyan; açık yahut gizli enflasyon ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin ciddi ivmelenişini bir kenara bırakarak, bu sorunların çözülmesi için öncelikli gerekliliğin adalet olduğunun altını çizerek, konuyu doğrudan adaletin terazisinin şaştığı bir noktaya getirmek istiyorum.
Herkesin malumu CHP’li belediyelere yönelik yürütülen operasyonlar…
Sabah operasyonları, dalga dalga gelen operasyonlar, temiz eller operasyonları…
Öncelikli olarak adaletten yana tavrımızı koyalım ve tüyü bitmemiş yetimin hakkının tüyü bitmemiş yetime harcanmadığı her noktada halktan taraf durduğumuzu vurgulayalım, kısacası adaletin kestiği parmak acımasın, terazisi şaşmasın.
Fakat eğri oturup doğru konuşmayı da bilmek lazım, bunca operasyonun arasında, mesela temiz eller diye pek de güzel isimler uydurulmuşken hazır, itham edilen suçları işleyen ilaç niyetine bir tane AK Partili belediye yok mu dur acaba?
Mesela AK Parti’nin kendi bünyesinden isimlerin ‘parsel parsel sattı’ iddiasıyla Ankara’da vakti zamanında olanları anlatmaya çalıştığı dönemin belediye başkanı evinde rahat rahat oturup sosyal medyadan jelibon rezervi bulundu haberlerine sevinme lüksünü elde ederken, adaletin nerede olduğunu sorabilir miyiz sade bir vatandaş, fahri bir Ankaralı olarak?
Benimki de saflık. Soramayız elbette… Sorsak da yanıt alamayız, sonra üstüne bir de durup düşünürüz acaba yanıt almış mıydık diye…
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Haziran ayı değerlendirme toplantısında en çok merak edilen konu elbette kendisine yönelik operasyon beklentisi olup olmadığıydı.
Geçtiğimiz hafta bu konu çok konuşuldu, Bursa’da gösteri ve yürüyüşlere kısıtlama da getirilince neredeyse kesin gözüyle bakıldı konuya, derken İzmir’de bir şafak operasyonu yürütüldüğü, operasyonun video görüntülerinin kurgulu halinin basına servis edildiği gibi bilgiler geldi. Hemen ardından da bir astrolog ‘Astrolojiye zeval olmaz, İzmir’den sonra sıra Bursa’da!’ diye sosyal medyasından duyuruda bulundu.
İş oraya kadar düştüyse zaten vay halimize!
Konuya yönelik soruyu bir meslektaşım sordu.
“Şunu söyleyeyim, ben Nilüfer’de 20 sene boyunca, 16 sene, 15 sene boyunca hep bunu duydum. Bozbey bu hafta alınacak, Bozbey önümüzdeki hafta alınacak. Müfettiş geldi mi?
Ya biz işimizi doğru yaptığımız sürece, biz insanlara hizmet ettiğimiz sürece, Allah aşkına, yasalara da uygun yaptığımız sürece, bize kim ne desin, ne yapsın? Neticede, biz toplumun her kesimine hizmet eden bir anlayış ortaya koyuyoruz.
Böyle bir şey olacağını ben düşünmüyorum, ihtimal dahi vermiyorum. Bursa bir bütündür!” yanıtı geldi Bozbey’den.
Başkan Bozbey deneyimli bir siyasetçi, deneyimli bir belediyeci. Bu konularda, biraz da aba altından sopa göstermek adına, geçmiş yıllarda pek çok duyum almıştır elbette, ancak gün o gün değil. Bu kez sopanın abanın altına gizlenmesine hiç gerek duyulmuyor.
Her şey ortada, ayan beyan, gün yüzünde yapılıyor…
Üstelik operasyon yapılan belediyelerin de en az Bursa Büyükşehir Belediyesi kadar işini doğru yaptığını, insanlara hizmet etmeyi amaç edindiğini, bu yaparken de yasalara uymayı gözettiğini düşünüyorum.
Demem o ki, Bursa’ya bir operasyon ihtimalini düşünmek dahi istememe rağmen, Başkanın sunduğu kriterler operasyonu ihtimalinin önüne geçecek şeyler değil! Bunca deneyimiyle bunu Bozbey de biliyor mutlaka.
Bundan sonrasını tahmin etmek için astrolog olmak gerekiyor gibi. Bende o meziyet olmadığından bekleyip görmek lazım…