Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Selçuk Türkoğlu çıtayı yükseltmiş…

Meral Akşener’in ikisi merkez ilçe olmak üzere 5 ilçe belediye başkan adayı dışında yerel seçim yarışına katılacak tüm adaylarının ellerini tek tek havaya kaldırdığı aday tanıtım toplantısından bildiriyorum…

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nin küçük salonlarından birinde gerçekleştirilen toplantının partideki erimeyi gizlemek için bir illüzyondan yararlanmak üzere böyle bir mekan tercihi ile düzenlendiğini sanmayalım diye yapıldı ilk açıklama; ‘Genel Başkanın takvimine uygun olan 5 Ocak günü boş olan tek salon olduğu için buradayız’

Genel başkanların programları yoğun, yerel seçim heyecanı yüksek, durumu aldık, kabul ettik, salon da doldu taştı zaten, fakat benim gibi İYİ Parti’nin geçtiğimiz Ramazan ayında verdiği iftar programını takip edenlerin gördükleri coşkunun bu kez yaşanmadığını söylemekte de yarar var.

Genel seçim sürecinde yaşananlar neticesinde partiden uzaklaşan ve akademik hayata geri dönen Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’nu aradı gözlerim, ancak nafile… Benzer süreçlerden geçen Ahmet Kamil Erozan ise protokoldeki yerini almıştı. Adayların isimlerinin tek tek okunmasından önce protokolün kürsüye daveti sırasında adı söylenmediği için yerinde kalan Erozan’ı durumu fark edince Akşener’in özellikle kürsüye çağırdığını da belirtelim de herkes ilişkilerin hangi noktada olduğunu anlasın…

Tüm gecenin yıldızı en parlayan isminin İYİ Parti Bursa Milletvekili ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu olduğunu tahmin edersiniz zaten. Neredeyse tüm salonu tek tek selamladı, bazılarıyla kısa sohbetler etti. Bu durumda Türkoğlu’nun tüm gücüyle sahada olması halinin rakiplerini zorlayacağının ilk işaretlerini de almış olduk.

Küçük bir not olarak düşmekte yarar var; İYİ Parti’nin Bursa’da bunca yoğun çalışmaya karşılık elbette bir oy potansiyeli mevcut, hem de tüm erimeye rağmen. Önemli olan soru şu; bu oy potansiyeli hangi siyasi partiye gidecekken İYİ Parti’yi tercih eden kitleye ait?

Dönelim; “Ben en zorlu zamanlarda bu şehre gelip moral bulup gitmişimdir” diyerek konuşmasına başlayan, salona girişinde çiçeklerle karşılanan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kürsüden neler anlattığına, daha doğrusu anlattıklarının nasıl bir mantık üzerine kurgulandığına…

Konuşmanın bütününden çok mantığını anlamak burada önem taşıyor, zira mantığı yok sayarsak konuşmanın bütünü metaforlardan ve hikayelerden ibaretmiş gibi duruyor…

Efendim Akşener özetle şöyle diyor; ‘Toplumu ikiye bölen, ayrıştırıcı politik ortamda politika yapmak bir üretkenlik de gerektirmediğinden hayli kolay bir yoldur. Bu yolla toplum ve vatandaş bir adım ileriye gidemez, hatta olduğu yerde itişip kakışırken bir de sürekli eşelendikleri toprak üzerinde dibe battıkça batarlar. Olan vatandaşa olur, küpünü dolduran da doldurur, bu hikaye böyle sürer gider… Yıllarca iki kutuplu siyaset bu biçimde gitmiş ve aslında sürekli birbirinden şikayetçi gibi görünen iki grup da hallerinden çok memnunlarmış. Üçüncü bir yol olarak biz ortaya çıktık ve siyasetin bu biçimde yapılmayacağını, toplum yararının ön plana koyulması gerektiğini, toplumun tüm kesimlerinin kucaklanması bir yana, projeler üzerinden bir yarışın sürdürülmesinin elzem olduğunu söyledik. Herkesin rahatını bozduk…’

Konuşmanın ana fikri benim bakış açımla tam olarak böyledir. Elbette Akşener’in konuşması çok daha salonun gönlünü çelen, hikayelerle süslü bir anlatıma sahipti. Ben kısadan kestim, öyle düşünelim…

Sonuç olarak Akşener, neden ‘özü başına’ diye tutturduklarını açıklamış oldu ve adaylara seslenerek durumu aynen bu biçimde vatandaşa da açıklamalarını istedi. Elbette adaylar bunu yapmak için çalışacaklardır. Fakat yaşadıkları hayatının bir parçası haline gelen vatandaş ne kadar anlayacaktır, Akşener’in dediği gibi, ‘sağ kulağı da sol kulağı da çekecek midir?’ onu tam kestiremiyorum.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in; “Üçüncü yol biziz. Bursa’da AK Parti’ye ve CHP’ye gıcık olan da Selçuk Türkoğlu’nu destekleyecek. Bursa’daki yolsuzlukları konuşabildik mi? Konuşacağız!” sözleri daha önceki yazılarımda bahsettiğim bir konuya gönderme yapıyordu aslında.

Hemen hatırlatalım, İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek’in İYİ Parti Nilüfer Belediye Başkan Adaylığı için adı konuşuluyordu, halen de konuşuluyor, konu rafa kalkmış değil, sadece bazı parametrelerin olgunlaşması bekleniyor. Eğer durum beklendiği gibi gelişirse, İYİ Parti’nin Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şimşek olacak büyük ihtimalle.

Yine hatırlatalım, İYİ Parti’nin açıklamadığı belediye başkan adayları arasında Yıldırım ve Nilüfer gibi iki büyük merkez ilçe de var…

Gelelim, benim kanaatimce yerel seçimleri önümüzdeki süreçte en renkli hale getirecek sima olan İYİ Parti Bursa Milletvekili ve İYİ Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu’nun konuşmasına.

Kürsüye çıkar çıkmaz Genel Başkandan müsaade isteyen ve ceketini çıkaran Türkoğlu, biz gazetecilerde, ‘bu ceket çıkarma işi de moda oldu’ izlenimi uyandırsa da çıtayı bir üst basamağa taşıdığını fark ettirdi hemen.

Elinde bir süpürge, bir faraş, üzerinde Bursa Büyükşehir Belediyesi Temizlik İşleri görevlilerinin giydiği bir üniforma ile konuşmasını yapan Türkoğlu;

Bursa’yı bu çerden, çöpten, pislikten temizleyeceğim, Bursa son 20 yılda kirlendi. Havamız, suyumuz, ovamız, yer, gök, Uludağ kirlendi. Efsane Bursa ovasını bitirdiler, sıra Uludağ’ı ranta açmaya geldi. Yeşil Bursa’ydı, beton Bursa oldu” diye başladı.

Sonra da çok yerinde, ben dahil aklı selimde buluşan herkesin sıklıkla vurguladığı bir noktaya parmak bastı;

Şehrimizin bütün sorunu plansızlıktır. Bursa’nın plansız olduğu, çıplak gözle bile görülmektedir. 1/100 binlik plan şehrin anayasasıdır. Tıpkı anayasayı tanımadıkları gibi, şehrin de anayasasını yapmıyorlar. Plan olmadığı için hiçbir şey yapamazsınız. 2050 Çevre düzeni planını hayata geçireceğiz!”

Sadece bu vaat bile Türkoğlu’nun belediyeciliğe ısınmaya başladığının göstergesi.

Üstelik İYİ Parti’nin şehir yönetimi denildiğinde şöyle bir avantajı var, yeni jargonla söyleyelim; bagajı boş.

Önümüzdeki süreç ne gösterir elbette bilinmez. Siyaset bu…

Bilinen tek bir gerçeklik söyleyebilirim bu geceden kalan, bu seçimler çok renkli geçecek…

HABERLER