Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Tersine toplantı; Aktaş açıkladı, Yeşiltaş sordu

Yerel seçim yarışının sert geçeceği aşikar. Bursa Büyükşehir Belediyesi için kolları sıvayan adayların belli olmaya başlamasıyla birlikte ortaya atılan BUSKİ skandalının küçük bir olay olmadığının, aleni bir yolsuzluk dosyası olduğunun altını çizmiştim bu köşeden. Hatta konunun henüz belediye başkan adaylığı açıklanmayan Alinur Aktaş için bir sorun oluşturabileceğine dahi dikkat çemiştim.

Evet, konunun bir yolsuzluk, daha doğrusu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından tam kapsamıyla açıklandığı üzere, ‘sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık’ olduğu ortaya çıktı. Fakat meselenin Alinur Aktaş’ın AK Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması için engel teşkil etmediğini de öğrendik.

Alinur Aktaş bugün düzenlediği basın toplantısında; “Konunun bana intikal etmesiyle birlikte kovuşturma talimatını bizzat verdim. Olayı öğrenmemizle adli makamlara intikal ettirmemizin arasında 48 saat süre var. Belediye olayları örtmüyor, aksine soruşturuyor. Benim imzam yok, BUSKİ Genel Müdürümün imzası yok…” diyerek başladı açıklamasına.

Seçimlerin hemen öncesinde böyle bir olayın açığa çıkmasının biraz manidar olduğuna da vurgu yapan ve ‘haramın büyüğü küçüğü olmaz’ dedikten sonra bahsedilen miktarların çok altında bir rakamın söz konusu olduğunun altını çizen Aktaş;

“Bu konu üzerinden siyaset devşirmeye çalışanların çabaları boşunadır. Benim belediyeden fonladığım ailem yok. Vakıflardan para da almıyorum. O elbiseler bizim üstümüze oturmaz. 150 milyon ile başlayan iftira 500 milyona kadar çıktı. Algı yapmanın peşindeler. Sadece beni ve AK Parti’yi karalamaktan başka bir şey değil bu yapılanlar” sözleri ile de en yakın siyasi rakibi olan CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e yöneltti oklarını…

2018 yılında başlayan, 2022-2023 yılları arasında yoğunlaşan dolandırıcılık olayı ile ilgili olarak üçü belediye personeli olmak üzere dokuz kişinin gözaltına alındığını, belediye personeli olan üç kişiden ikisinin imza yetkisi sahibi olmaları nedeniyle suçlandığını hatırlatmış olalım…

Gelelim basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Başkan Aktaş’ın ‘tüm samimiyetimle kendim hazırladım’ dediği açıklama metninden ve sonrasında konuşulanlardan neler anladığıma…

Efendim öncelikle BUSKİ’nin Bursa için ne kadar önemli bir kurum olduğundan bahsedildi ki, son derece doğrudur. BUSKİ bu şehrin en kıymetli kuruluşlarından biridir. Özellikle son yıllarda ilçe belediyelerinin alt yapılarının yenilenmesi konusundaki çabalar da son derece önemlidir.

İşin bu tarafını bir kenara koyarak şunu hemen belirtmek isterim; Alinur Aktaş’ın ‘Bu denli yağış sıkıntısı olmasına rağmen ne zaman susuz kaldınız?’ sorusunun yanıtı; ‘Suyla ilgili her toplantıda dile getirilen ve benim hep ‘yakında açılır mı?’ umuduyla beklediğim Çınarcık Barajından yakın zamanda şehir şebekesine su verilmeye başlanmazsa, çalışan derin kuyuların çektikleri su bittiğinde susuzluğun resmini çizebiliriz!’ olabilir.

Malum, bahsettiğim derin kuyular derinliklerde su üretmiyor, yer altı kaynak sularından çektikleri suyu şebekeye vererek susuz kalmamızı engelliyor. Dolayısıyla, yer altı kaynak suları tükendiğinde susuz kalmamamız için Çınarcık Barajının bir an önce şebekeye su göndermesi elzemdir.

İkinci önemli husus da anlaşılan o ki, hem Sayıştay Denetimlerinden hem de belediyenin kendi iç denetimlerinden defalarca geçmiş olmasına rağmen fark edilmeyen bu dolandırıcılık yöntemi, yaptığı işler ve bütçesi nedeniyle dev bir mekanizma olarak çalışan BUSKİ’de ve BUSKİ gibi başka başka kurumlarda uygulanmaya çok müsait bir yöntem. Dolayısıyla bu yöntemini de içine alacak yepyeni bir denetim mekanizmasının oluşturulması şarttır.

İşin bu kısmında açık olduğu ortadadır. Anlaşılan o ki, denetimi usullerimiz biraz eskimiş…

Bir diğer taraftan bugün bir basın açıklaması yaparak BUSKİ önünde sorulması gereken soruları muhalefet olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a yönelteceğini belirten CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da dikkat çekici noktalara parmak bastı.

Başkan Aktaş’ın düzenlediği toplantıdan çıktıktan sonra yetişmemin mümkün olmadığı basın açıklamasında sorulan sorular şöyle;

1- Sözü edilen miktar gerçekten 150 milyon lira mıdır?

2- Vurgunu yaptığı iddia edilen kişinin akrabasını bizzat Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş işe alıp ihale komisyonunda görev vermiş midir? Bak, kocası demiyorum akrabası diyorum. Kocası zaten müteahhit. Akrabasından bahsediyorum ben.

3- Sayıştay tarafından denetime tabi tutulan BUSKİ’de bu usulsüz işlem uzun yıllardır mı yapılmaktadır? Konu AKP’li bir belediye olduğunda Sayıştay denetimleri nasıl yapılmaktadır?

4- BUSKİ’de milyonlarca liralık yolsuzluğa tek bir personel mi sebep olmuştur? Yoksa başkaları da var mıdır? Özellikle siyasi isimler…

5- Meblağların 100’er bin lira olarak farklı isimlere gönderildiği doğru mudur? Doğru ise bu isimler kamuoyuna derhal açıklanmalıdır.

6- Bursa Büyükşehir’in denetim mekanizmalarındaki yetersizliğin nedeni nedir? Denetimi doğru yapmayan görevliler ve kurumun üst amirleri hakkında işlem başlatılmış mıdır?

7- Geçtiğimiz senelerde Mezarlıklar Şube Müdürlüğü’nde ortaya çıkan vurgunun daha fazlasının BUSKİ’de yapıldığı iddia edilmektedir. Yapılan denetimlerin yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır. Belediyenin diğer birimlerinde veya şirketlerinde böyle durumların yaşanmadığının garantisi var mıdır?

8- Hazine’ye 414 milyon 726 bin lira borcu olan BUSKİ’de, yarım milyar liraya varan bu vurgunun arkasındaki güçler kimlerdir?

Bu soruların büyük bölümüne Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş’ın verdiği yanıtların neler olduğunu yazımın ilk bölümünde bulabilirsiniz aslında. Biraz tersten bir durum oluştu sanki. Önce yanıtlar geldi, sonra sorular soruldu…

CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın da bu konuya bir eleştirisi vardı zaten. Konunun yapılan açıklamalarla sürekli gündemde tutulması neticesinde bir basın toplantısı düzenlenmesine karar verildiğini, toplantı gün ve saatinin de özellikle ayarlandığı söyledi Yeşiltaş.

BUSKİ skandalı ile ilgili çok şey söylemişken CHP’yi de es geçmeyelim…

BUSKİ binasının önünde CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey’i gözlerimin aradığını, Aktaş’ın kendisine yönelik eleştirilerine bir yanıt verip vermeyeceğini merak ettiğimi de belirtmek isterim.

Önümüzdeki günlerde konuyla ilgili İYİ Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu’ndan da bir açıklama geleceğini düşünüyorum.

Yerel seçim yarışı hızlı ve sert başladı, ama sanılmasın ki, adaylar arasındaki centilmenlik bir kenara bırakıldı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın adaylığı ilan edildikten sonra rakibi Mustafa Bozbey kendisini aramış ve tebrik ederek adil bir yarış temennisinden bulunmuş. Aktaş’da rakibine ‘iyi olan kazansın’ demiş.

Hasılı kelam; seçim süreçleri bazen safraların temizlenmesine bahane olur. İşin bu tarafı hem kurumlar hem de vatandaş için güzeldir aslında. Sonuçta konu yargıya intikal etmiştir. Elde centilmenlik de varsa, keyifli bir yarış izleyeceğiz demektir…

HABERLER