Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Toparlanın, ‘Çadır Devri’ne geçiyoruz!

Akademik odaların bu şehir için yaptıklarına ve şehirde yapılanlarla ilgili görüşlerine her daim çok önem verdiğimi sıklıkla dile getiriyorum.

Aktif çalışmaları ile şehrin dokusu üzerinde söz söyleyen önemli odalardan Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ile şehir hakkında sıklıkla sohbet etme fırsatı buluyoruz.

Son günlerdeki en önemli konu ise hem ülkemizde hem de şehrimizde bir türlü önü alınamayan konut fiyat artışları ve paralelinde ilerleyen kiralardaki yükseliş.

Şehrimizde en ucuz dairenin fiyatı milyonlara dayanmışken, Özlüce bölgesinde 9-10 bin liralık kiralardan söz açılıyorken, bu meseleyi konuşmamak da yazmamak da olmazdı.

Bursa bir zamanların İstanbul’u gibi ‘taşı toprağı altın’ tarifiyle göç edilen, yükselen sanayisi ile de dikkat çeken bir şehir artık. Bunu kabul etmek lazım.

Şehir dışardan göç alırken, gelenlerin yaşaması için alan açılması gerekliliği de ortaya çıkıyor ve burada da arsa maliyetlerinin yüksekliği göze çarpıyor. Çünkü boş alanlar azaldı, arsa üretmek artık çok zor!

“Biz düşük faiz imkanları sunmak yerine arsa maliyetlerinin yüksekliğinin önüne geçebilsek, çok daha başarılı olunacak. Toprak sahipleriyle yapılan anlaşmalarda, bugün yüzde 60-70 gibi oranlar konuşuluyor. Bu durum sadece ev sahibi olmak isteyenleri değil, inşaat sektörünü de zora sokuyor!” diyor Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı.

Yani şöyle düşünün; Bursa yakınında bir köyde araziniz var, arsa oluşturulması maksadıyla köyünüz imara açıldı. Artık imarlı olan arsanızın üzerine yapılacak binanın yüzde 60-70’ine sahip olabiliyorsunuz.

Ben de düşünüyorum; böylesi bir rant, böylesi bir kazanç, köylü Ahmet emmiye, Hatice teyzeye mi kalıyor, yoksa bu arazilerin imara açılacağından önceden haberi olan ve köylüden, imara açılmamış arazisini satın alıp, arazinin imara açılmasını bekleyerek büyük kar etmeyi amaçlayan yatırımcılara mı?

Ben ikinci şıkkı işaretlemek istiyorum…

Sağdan soldan duyuyoruz; iş ve siyaset dünyasının ileri gelenlerinin, kapalı kapılar ardında konuşulanlara erişimi olanların, hep bir gayrimenkul danışmanı var bu devirde. Ya da gayrimenkul danışmanlarının böylesi bilgilere erişimleri var…

Bilemeyiz…

Bildiğim bir şey varsa o da şudur ki, inşaat maliyetlerini arttıran en önemli etkenlerden biri arsa maliyetleri ve buradan sağlanan kar, sade vatandaşın cebine asla gitmiyor!

Gidemiyor! Çünkü adı üstünde, sade vatandaş…

Konut fiyatlarını tırmandıran tek etken elbette arsa maliyetleri değil. İnşaat malzemelerindeki artış da maliyetlerin artışında çok etkili. TÜİK’in yaptığı açıklamaya göre, inşaat maliyetleri mart ayı itibarıyla son bir yılda yüzde 102 arttı. Buna göre yeni konutların fiyatı yüzde 102, yeni olmayan konutların fiyatı yüzde 95 arttı.

Burada önemli bir ayrıntı var mutlaka dikkat çekilmesi gereken, çünkü bu ayrıntı emekten yana, işçiden yana bir ayrıntı. Bina inşaat maliyeti son bir yılda yüzde 98 arttı, ama oranın bu düzeyde kalmasını işçilik maliyetindeki düşük artış sağlamış oldu.

Son bir yılda bina inşaatında malzeme fiyatları yüzde 124 artarken, işçilik giderindeki artış yüzde 43’te kaldı. İşçi, bırakın malzeme fiyatlarındaki artış kadar, onun yarısı kadar bile ücret artışı alabilseydi bina inşaat maliyeti çok daha yukarıda oluşacaktı.

Ortalama bir dairenin şehrimizde maliyetinin 1 milyon lira ile 1 buçuk milyon lira arasında değiştiğini belirtiyor Şirin Rodoplu Şimşek ve diyor ki;

“Bu rakamlara mal edilen binalar 1 buçuk, 2 milyon liradan aşağı satışa çıkarılamıyor. Peki, kim alacak bu binaları? Asgari ücretin üzerinde ücret alınan işlerde, karı koca birlikte çalışan bir ailenin bile bu durumda ev sahibi olması mümkün değil! Biz bunu görüyoruz!”

Sonra ne oluyor?

Yapılan binalar boş kalıyor. Bina ihtiyacı arttığı için kira fiyatları da çılgınca artıyor. Bir biçimde yeni bina alabilenler de fiyat-kira ilişkisi kurarak kısa sürede satın aldığı konutun bedelini realize etmeye çalışıyor. Bu realize etme çabasının ucunda da çoğunlukla yabancı yatırımcı bulunuyor.

Biz artık kendi ülkemizde yabancıların kiracısı olmaya başladık. Balon çözümler istemiyoruz. Arsa spekülatörlüğünün önüne geçilmesini, inşaat malzemelerindeki fiyat artışının durdurulmasını istiyoruz. Ürettiğimiz binaları bizim ülkemizin insanı alsın, huzur içinde kendi evlerinde oturan vatandaşlarımız olsun istiyoruz” diyor Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı.

Bu arada inşaat sektöründen başka sektörlere ciddi kaçış olduğunu da söyleyelim…

Sektörden kaçışlar başlamış, vatandaş ev alamıyor, kiraya çıkamıyorsa bundan sonra yepyeni bir devrin kapıları açılıyor: Çadır Devri…

 

HABERLER