Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Gıda fiyatları üzüyor, ette ise büyük tehlike var!

Üst üste yaşanan deprem ve sel felaketlerinin sarsıntısıyla ülkece hissettiğimiz ekonomik felaketi unuttuk adeta. Ancak özellikle gıda fiyatlarındaki artış kendini yeniden hatırlattı sağ olsun…

Çoğunluğu Müslüman halktan oluşan bir ülkede hiç anlayamadığım bir biçimde Ramazan ayına girerken özellikle fiyatların fahiş sayılacak oranda artışı; insafı, vicdanı bir kenara bıraktığımızın en açık göstergesi bence.

Son zamanlarda şöyle bir çarşıya pazara gittiniz mi bilmiyorum. Fiyatlar el yakıyor, göz kanatıyor, can acıtıyor resmen.

İşin garip olan tarafı fiyatların artışından tüketici kadar üretici de mutsuz, zira üretici ve tüketici fiyatı arasındaki uçurum son zamlarla birlikte daha da artmış görünüyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamaya baktığımızda şöyle bir manzara çıkıyor karşımıza;

“Geçen ay sonuna kıyasla üreticiyle market arasındaki fiyat farkı 4,4 kat!”

Bu kez zam şampiyonu ise hiç tahmin edemeyeceğiniz bir kalem, lahana! 28 Şubat ile 17 Mart arasında fiyatı yüzde 25.9 oranında artan kış aylarının vazgeçilmezi, turşuların kraliçesi bu sebzemizi yüzde 15.1’lik artış ile taze soğan izliyor. Taze soğanın ardından da kuru soğan geliyor elbette.

Sebzeler, meyveler ve kurubaklagiller zam şampiyonluğu konusunda yarışırken, vatandaş da cebindeki deliğin nerede olduğunu bulmaya çalışırken, bu işten bari üretici karlı çıksın diyoruz, ama nafile.

Artan maliyetler nedeniyle yükselen fiyatlardan yeterli geliri elde edemeyen üretici de durumdan memnun değil.

Üretici ile tüketici arasındaki en fazla fiyat farkı sırası ile yüzde 344,7 ile limonda, yüzde 258,3 ile elmada, yüzde 237,3 ile kuru üzümde, yüzde 217,2 ile marulda, yüzde 210,3 ile kırmızı mercimekte, yüzde 190,5 ile ıspanakta görülüyor.

Daha net anlatmak gerekirse;

Markette limon 4,4 kat, elma 3,6 kat, kuru üzüm 3,4 kat, marul 3,2 kat, kırmızı mercimek 3,1 kat fazlaya satıldı!”

Gıda arzında sıkıntı yaşanmaması için çiftçilerin desteklemesini ve üretime devam etmelerinin sağlanmasını isteyen Şemsi Bayraktar;

“Özellikle deprem bölgesinde büyük bir yıkıma uğrayan çiftçilerimizi motive etmeli, onları tarlada, üretimde tutmalıyız. Üretimin yoğunlaştığı bugünlerde deprem bölgesinde tüm üretim faktörlerini üreticilerimizin hizmetine sunmalıyız. Üreticilerimizin ve halkımızın mağdur olmaması için spekülasyonlara fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalı, pazarlama sorunları çözülmeli, gıda denetimleri artırılmalıdır” diyor.

Depremin yarattığı ilk şokun atlatılmasının ardından bölgeye giden tarım ve hayvancılıkla ilgili kim varsa aynı gerçeği defalarca vurguladı. Özellikle tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan vatandaşın toprağından, hayvanından uzak kalmamasının önemi üzerinde duruldu.

Sonuç karşımızda…

Şimdi çok önemli başka bir sorun daha var gıdada.

Et fiyatları

Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu’nun dün yaptığı açıklama bu konuda kayda değer.

Et fiyatlarının son 2 günde yüzde 15 artmasına dikkat çeken Solakoğlu,

‘İTHALAT LOBİSİ DEVREYE GİRDİ VE BİZE TUZAK KURDU!’ başlıklı sosyal medya paylaşımında üreticilere şöyle seslendi;

“Neden fiyatlar 1-2 gün içinde 30-40 TL yükseldi? Anlatayım;

Hepimiz için 180 TL bandı yağsız kesim için makul olarak kabul edilebilir fiyat! Bir anda talep bu denli düşükken fiyatın artmasının sebebi İTHALAT LOBİSİDİR!

Onlar fiyatları kısa bir süreliğine yükselterek ithalat izni koparmanın peşinde.

Süt üretiminin azalması, hayvan varlığının azalmasına sebep oldu. Süt sanayicisi süt tozu ithalat izni peşinde, aynı oyunu et ithalat lobisi de yapıyor, et ithal izni almak için.

2010 yılında bu ülke aynı filmi izledi. Birkaç ithalatçı 1 ayda servet kazandı. 4 dolara aldıkları etleri 8 dolara sattılar 10 bin ton getiren 40 milyon dolar kazandı.

Süt fiyatlarının baskılanması ülkedeki hayvan varlığını çok düşürdü. Bu sebeple tam zamanı, yine servetlerine servet katmak için kolları sıvayan ithalat lobisi bu fırsatı görüp kendi kendine suni olarak fiyatları arttırıyorlar. Gayeleri ‘et fiyatı çok arttı buna dur dememiz gerek’ intibaı oluşturulsun.

Bu fiyatları yükseltenlerin kim olduğunu tespit ettik. Oyun çok tehlikeli ve biz üreticilere büyük zarar verecek!” diyor.

İddialar son derece önemli ve incelenmesi gereken boyutta.

Bir inceleyen ve mevcut gidişata ‘dur’ diyen olur mu?

Bilemiyorum…

HABERLER