Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Merkezi hükümet evlat mı ayırıyor?

31 Mart yerel seçimleri sonrasında Bursa’da bir dünya alt üst oldu, altı üstünden iyi midir işin o kısmını zaman gösterecek, ancak uzunca bir süredir büyükşehriyle, merkez iki ilçesi ile AK Partili belediye başkanları tarafından idare edilen Bursa, bir yılı aşkın süredir büyükşehir ile ve merkez iki ilçesi ile CHP’li belediye başkanları tarafından yönetilir hale geldi.

Bir zamanların yalnızlaştırılmış belediyesi Nilüfer’di, CHP’nin kalesi olarak görülüyordu ilçe; şimdilerde AK Parti’nin kalesi olarak görülen ilçe Yıldırım kaldı elde. Umarım yalnızlaştırılan ilçe olarak da tarihe geçmez, zira çok yol alan bir ilçeyi hizmette geriye giden bölge olarak anmayı hiç istemem…

Bahsettiğim değişimi, yerel seçimlerin ardından geçirdiği bir yıl ile birlikte toplam 6 yılda neler yaptığını ve ileride neler yapmayı planladığını anlatmak üzeri bizi davet eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın düzenlediği bir toplantıda, ilk kez bu kadar çok milletvekilini ve parti ileri gelenini, hatta AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’ı bir arada ağırladığını görünce fark ettim.

Yıldırım artık AK Parti’nin kalesi ilan edildi, sahip çıkılıyor haliyle…

Yıldırım’ın en önemli sorunun mülkiyet ve kentleşme olduğunu, göreve geldiğinden bu yana sözü geçen iki sorunla ilgili çok önemli projeler geliştirdiğini belirtti Başkan Yılmaz.

Elbette Yıldırım sosyal, sportif, kültürel ve eğitime destek olacak mekanlara da ihtiyaç duyan, şehrin naçar kalmış ilçelerinden biri olduğundan, ciddi çarpık yapılaşmaya maruz kaldığından düzensizliğin içinde düzen kurulması gerektiğinden, hayli zor bir ilçe.

Sıkça belirtirim Oktay Yılmaz’ın belediyecilik anlayışını ve yöneticilik becerilerini başarılı bulduğumu. Fikrim halen değişmiş değil, ancak şunun da altını çizmek lazım, Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etme nezaketini gösteren Başkan, açıkladığı önemli projelerin büyük bölümünde ilgili bakanlıkla birlikte çalıştıklarını belirtti konuşması boyunca.

Bursa’ya merkezi hükümet tarafından destek olunması son derece yerinde, ancak bu birliktelik vurgularını CHP’li belediyelerde şimdiye kadar hiç görememiş olmak can yakıcı. Şehri her dönem ‘merkezi hükümetin destek verdikleri ve vermedikleri’ şeklinde ayırmak bana hizmet etmekten ziyade ceza vermek gibi geliyor…

Yapılanları kalem kalem okuyacaksınız zaten haber merkezlerinin hazırladığı derlemelerden. Bir de yapılacaklar var.

Mesela Bursaspor Lisesi

Bir üst lige çıkması nedeniyle şehirde büyük bir sevinç kaynağı olan Bursaspor’un adı bir lise ile de taçlandırılacak. Konu yönetimle değerlendirilmiş, devlet okulundan ziyade özel okul konseptinin daha uygun olduğuna karar verilmiş. 10 yılı aşkın süredir konuşulan, zaman zaman unutulan sonra tekrar hatırlanan lisenin bu dönemde hayata geçme ihtimali var bence.

Dedim ya merkezi hükümetin desteği Yıldırım Belediyesi’nin yanında…

CHP’li bir büyükşehir belediye başkanı ile görev süresinin bir yılını doldurdu Oktay Yılmaz.

Aynı partiden olmak işi kolay kılabilir” dedikten sonra bu konu hakkında; “Biz sadece kurumlarla değil, özel sektör ve paydaşlarla da iyi çalıştık. Geçmişte büyükşehir ile işlerimizi ayırt etmedik. Bize ait olmayan yerler yaptık. Şu anda Deliçay’ı ıslah ediyoruz. Dere ıslahı yapıyoruz. Bu bizim konumuz değil, ama biz söz vermiştik. Başladık. Geçmişte 2,5 kilometrelik kanal ıslah ettik. Bu da işbirliği teklifi. Biz bu işte iyiyiz. Ulus’ta bizim bir tane boş alana yaptığımız proje var. Rezerv konut ürettiğimiz aynı yeri ikimiz başladık. Biz bitirdik, siz daha yeni temel atıyorsunuz. Gelin işbirliği yapalım dedik. Vatandaşa daha yakınız. Biz bu süreci hızlı yönetelim, kent kazanacak. Biz ayırt etmiyoruz. Karşı taraftan aynı ilgiyi görürsek bu iş hızlı yürür, kent ve hemşerilerimiz kazanır” diyerek Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e de işbirliği sürecini devam ettirme davetinde bulunuyor.

En çok merak edilen konulardan biri de 2025 vizyonlu 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı çalışmalarında nerede olduğumuz. Bursa nerede, Yıldırım bu işin neresinde, plan 2026 yılı başına yetişir mi?

Yaptım oldu’ derseniz her şeyi yetiştirirsiniz. Sağlıklı değerlendirirseniz zaman alır” giriş cümlesi kurulan kurulların, yaşanan tartışma ortamlarının, görüş alışverişlerinin ve veri toplama süreçlerinin Oktay Başkan tarafından da mantıklı bulunduğunu gösteriyor.

Ancak bu sürecin uzayacağı yönünde kendisiyle aynı fikri paylaşıyor olduğumuzu da şu cümleler özetliyor;

“Tartışılır bir durum. Yıl sonuna yetişeceğini düşünmüyorum. Yıldırım’ın başka yere taşınmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Yerinde dönüşümün istendiğini, en büyük paydaşın hemşerilerimiz olduğunu belirtmek isterim. Alternatiflerden birisi taşınma olabilir. Nereye taşıyacağınız önemli. Karşılığı olmayan fikirlerle süreç yönetmek mümkün değil. Biz yerinde dönüşümü gördük. Kentin büyük bölümünde aynı planı yapıyoruz. Biz ada bazlı mahalle değil, bölge bazlı planlama yaptık. 100 binlik plan, 2010’lu yıllarda bütünşehir yasası öncesi bir karar alınıp bakanlığa gönderiliyor. 2012 yılında. O dönemde de merkez Bursa için bir süreç yürütülüyor. Geçtiğimiz dönemde de yapıldı. Bugün de yapılıyor. Bunların yapılması gerekiyor. Bir vizyon ortaya koymak gerekiyor” diyor Başkan.

Son olarak söylediği şu cümle dikkat çekici; “Bunun kesinlikle bir ranta dönüşmemesi gerekiyor. Çalışmalar Planlama ajansı üzerinden yürütülüyor. Planlama ajansı ikinci NİLVAK vakası olmamalı, önemli diye düşünüyorum”

Görünen o ki, bu plan da Yıldırım’ın AK Parti’nin kalesi unvanını alması da daha çok su kaldırır…

HABERLER