Bursa’nın en gözde ilçesi Nilüfer’de sular hiç durulmuyor…
Bu kez bahsedeceğimiz konu dibine kadar siyaset…
Tek tabanca yapılmayan, bir ekip işi olan, taraf olmayanın bertaraf olduğu, hamleleri bir yıl öncesinden hesaplamalı bu siyaset oyununda geldiğimiz nokta şöyle özetlenebilir; CHP Nilüfer İlçe örgütü ile Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir arasında son dönemlerde kendini daha da hissettiren bir gerginlik hakim.
Hani nasıl desem; örgütün ak dediğine Şadi Başkan kara diyor, o kadar bir ayrı düşme hali.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında yaşanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın posterinin Nilüfer Belediyesi’ne asılması hadisesini ve bu esnada yaşanan gerginliği hatırlıyorsunuzdur.
Daha önce de birkaç kez Bursa Valiliği tarafından devlet töreninin düzenleneceği ilçe olarak Nilüfer seçilmiş, ancak tüm bu törenler öncesinde valilikle CHP seçmeninin hassasiyetleri konuşularak poster konusu sulh içinde çözülmüş ve yine bu törenlerin hiçbirinde poster asma provası gibi bir çalışma yapılmamış. AK Partililerin ‘Nilüfer Belediyesi’ne poster astırdık’ şekilli övünmelerine müsaade edilmemişti.
CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, bugün yaptığımız telefon konuşmasında 23 Nisan günü neden Nilüfer Belediyesi önündeki törene değil de Görükle’de düzenlenen törene katıldıklarını konuya yönelik kendisinin ve örgütün üzüntüsünü ve tepkisini anlatarak yanıt verdi. ‘Bu durum CHP tarihinde hiç yaşanmamıştı’ diyerek özetledi durumu.
Şu meşhur asansör mevzusu da var tabi bir makine mühendisi olan Özgür Şahin ile Şadi Ödemir’in arasında anlaşamadığı konuların içinde. Kamu görevi yapan Makine Mühendisleri Odası gibi odaların denetim makamında olmasını her daim savunan bir anlayıştan gelen CHP örgütünün düşüncelerinin aksine bir karar ile ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in talimatı dışında, üstelik ihale de düzenlenmeden hareket edilen bir konu Nilüfer ilçesindeki asansörlerin denetiminin özel bir şirkete verilmesi.
Bu ve benzeri irili ufaklı başka konuları da gündeme getirebiliriz de yazı uzar, gerek yok.
Biz bardağı taşıran, zurnanın son deliği olan konuya gelelim…
‘Mühür kimdeyse Süleyman o mudur?’ sorusunu bize sorduran konuya…
Dün akşam saatlerinde yapılan Nilüfer Belediye Meclisi toplantısı öncesinde, hatta bundan yaklaşık bir ay kadar öncesinde konuşulan bir mesele Yücel Akbulut’un Nilüfer Grup Başkan Vekili ve Grup Sözcülüğü görevini bırakması.
‘Konu basına biraz farlı yansıdı’ diyerek söze başlayan Özgür Şahin mevzuyu şöyle özetliyor;
“Bir süredir Yücel Akbulut’un üzerinde çok fazla görev yükü olduğundan bu konuyu konuşuyorduk. Kendisinin de Nilüfer’de olmamak konusunda bir tavrı vardı. Yine de ben işi son derece iyi götürdüğü için kendisinin kalmasından yanaydım. Akbulut kalmak istemediğini beyan edince, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcımız Okan Şahin adaylığını söyledi, oylattık ve grup başkan vekilini değiştirdik.
Bizim için sorun Okan Şahin’in bu göreve gelmesi değildi. Kendisi CHP’nin bir değeridir, akademik odalarda yetişmiş kıymetli biridir. Geldiği makamın hakkını vereceğine de inancım tamdır. Bu konuda kendisine her türlü desteği vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Yaşadığımız sorun, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile daha önceden konuşup bir prensip kararına vardığımız İstanbul modeline geçişle ilgiliydi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde grup sözcülüğü ve grup başkan vekilliği görevini ayrı isim yürütüyor. Bunu kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemiş bir partinin ilçe başkanı olarak şöyle açıklayabilirim; grup başkan vekili yasama erki olarak beni, yani örgütün taleplerini temsil edecekti, yürütme ise belediye işleyişini üstlenecek ve grup sözcüsü olarak işlevini yerine getirecekti. Bu iki kıymetli çalışmayı ayırırsak grup başkan vekilini rahatlatırız, dolayısıyla ilçenin sorunları ile ilgili daha iyi bir çalışma yaparız diye düşünmüştük.
Dünkü toplantıda konsensüs sağladığımız bu konu hiç görüşülmemiş gibi her iki görevi de bir kişinin üstlenmesi kararını verdi Şadi Başkan!
Bu kararı değiştirmek etik değil, bununla ilgili altyapı oluşturmak etik değil, CHP Belediye Meclis üyeleri arasında yapılan oylamanın sonuçlarını sanki iki kişi karşı karşıya gelmiş de bir kişi kazanmış gibi bazı yayın organlarına sızdırmak hiç etik değil!”
Dün gecenin Bursa’da en çok konuşulanı olan, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’in paylaştığı sosyal medya mesajını da şuraya iliştireyim ve yazıyı kapatayım…
“Siyasette etik, lüks değil zorunluluktur. Halka hizmet iddiasıyla yola çıkan herkes, önce kendi vicdanına hesap vermeyi öğrenmelidir. Gücü değil, ilkeleri merkeze koyan bir siyaset anlayışı olmadan ne güven inşa edilir ne de gelecek. Siyasal etik yoksa siyaset çürür!”