Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Pamuk eller cebe…

Bir zamanlar, bizler teker yuvar idare ederken pek umurumuzda olmayan gerçeklikler yaşadığımız ekonomik kriz sonrası adeta bir şimşek gibi çaktı gözümüzün önünde. Misal, bizim Nilüfer ilçemizin bazı mahallelerinde hiç devlet okulu olmazken, devlet okulu olan mahallelerde de yeterli değilmiş zaten okul ve derslik sayısı.

Adeta özel okullar cennetine dönen ilçede yaşayan vatandaşlar, alım güçleri değiştiğinde çocuklarını özel okuldan alıp devlet okuluna vermek istediklerinde fark ettiler bu gerçekliği…

Benim yıllardır yazdığım, ‘Bursa’ya yeni okul yatırımı yapılmıyor, yeni derslikler kazandırılmıyor, derslik açığımız giderek büyüyor’ minvalindeki cümleler de bir anlam kazandı böylece.

Sonuç, uzun zamandır olmayan bir şey oldu, hatta öyle uzun zamandır olmuyormuş ki, nasıl bir prosedür izlendiği dahi unutulmuş. Neyse öyle böyle artık Altınşehir Mahallesinin bir devlet okulu yaptırmak üzere kurulmuş bir gönüllüler derneği olacak. Eli kulağında.

Geçmiş dönem İKK Sekreteri Feridun Tetik, zaman zaman ziyaretime gelme nezaketi gösteren isimlerden. Derneğin kuruculuğunda ön ayak olmuş kişilerden de biri kendisi. Artık tüm eğitim gönüllülerini üç beş kuruş demeden bu derneğe yardım için bekliyoruz.

Biz bu konuyu Feridun Tetik ile uzun zaman önce konuşmuştuk, bugün itibariyle derneğin kuruluşu için ilk adımı attıklarını ve derneğin kuruluş belgelerini dernekler masasına teslim ettiklerini duyunca şehrin eğitim gönüllüsü hayırseverlerine bilgi vermeyi kendime görev edindim anlayacağınız.

Hadi bakalım, pamuk eller cebe…

*****

BİR KÜÇÜK TOGG MESELESİ

CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey TOGG fabrikasının yerinin yanlış olduğunu belki ilk kez bir ekranda söyledi, ancak bu konudaki görüşleri gizli saklı değildi. Zaman zaman mevzuya bakışını dillendiren Bozbey’in sanayiye karşı olmaktan daha ziyade sanayinin kurulduğu noktaya karşı olduğunu söylemek daha doğru geliyor bana.

Çünkü ben de pek çok sanayi bölgesi için kendisi ile aynı şekilde bakıyorum meseleye…

Kalkınma hamleleri konusunda sürekli iki ileri bir geri manevralar yapan, ancak nedense bir türlü istediği kalkınma atağını yakalayamayan canım ülkemde, sırf kalkınacağız da, sanayi kurulacak da, üretim yapılacak da… diyerek güzelim tarım arazilerinin, zeytinliklerin, sahil şeritlerinin işgal edilmesini ben de doğru bulmuyorum.

Bizim gibi bir ülke için sanayi şart mı?

Kesinlikle şart!

Fakat, doğru yerde, doğru üretim araçları ile doğru sanayileşme…

Çünkü tarıma ve turizme de ihtiyacımız var…

Bu noktada hemen belirteyim, TOGG tüm ülkenin olduğu gibi benim de gururumu okşayan projelerden. TOGG lansmanında bu duygularımı dile getirdiğim için hadsiz hudutsuz eleştirilere maruz da kalmış bir yazar olarak söylüyorum ki, TOGG doğru ve yerinde bir hamle.

Fakat yer seçimi konusunda bazı sıkıntılar olduğunu atlamamak lazım.

Her şeyden önce Gemlik, fay hatlarının son derece hareketli olduğu bir ilçe. Yerleşim yerinin taşınması bile zaman zaman gündeme geliyor. Hal böyleyken, en evvela, bu denli büyük bir yatırımın yine fay hatlarının burnunun dibine yapılması milli servetin riske atılması demek.

Hepimiz şimdilerde AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı olan Recep Altepe’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yapılan ve sonrasında uygulamaya konmayan bir 2030 Çevre Düzeni Planı olduğunu biliyoruz. Planın 109’uncu sayfasında şöyle deniyor;

Gemlik’te yeni sanayi alanları oluşturulmayacaktır. Fay hattı üzerindeki sanayi kuruluşları belirlenerek deprem riskine karşı bölgeden taşınmaları teşvik edilecektir!”

Planın Gemlik ile ilgili son maddesinde ise;

Bölgedeki sanayi kuruluşları onaylı planları olsa dahi ekonomik ömrü bittiğinde kaldırılacaktır” diyerek görüşler belirtiliyor.

Gelelim günümüze. Olan olmuş, Gemlik’e TOGG gibi dev bir fabrika kurulmuş. Burada önemli olan fabrikanın rekabet gücü olan ürünler üretmesi ve ülke ekonomisine katkıda bulunmasıdır artık.

Bunun için de hacimli ve pahalı parçaların fabrika bünyesinde üretilmesi hem karlılığı artıracak, hem de kalite sorunlarını azaltacaktır. Yani lojistik maliyetlerinin düşürülmesi ve katma değerin artırılması, aynı zamanda çevredeki trafik yükünün azaltılması için kalıp üretimi ve büyük dış yüzey parçalarının TOGG bünyesinde kurulacak departmanlarda yapılması gerekmektedir.

Bence mevzu da bundan ibarettir.

Bana kalsa böyle büyük yatırımları fay hatlarından, tarım arazilerinden ve deniz kıyılarından uzak bölgelere, mesela Bilecik taraflarına çekmek, demir yolu taşımacılığını işler hale getirerek lojistik sorununu bu yolla çözmek, Bursa gibi tarım ve turizm şehri olmayı hak eden yerlere de bu misyonu teslim etmek en doğrusu…

Ama malum, bana kalmıyor bu işler…

HABERLER