Türkiye’de siyasetin pek çok noktadan tıkandığını söylemek mümkün. Bir lider partisi olan AK Parti’nin saltanatı her geçen gün sarsılırken, solun merkez partisi olmaya çalışan CHP’nin güç topladığı ortada. Şimdi dengenin sağlanması açısından sağın güçlü bir merkez partiye ihtiyacı var ki, siyaset marjinal partilerle birlikte sağlıklı bir sac ayağına otursun.
Hatırlarsanız bir zamanlar merkez sağ parti alternatifi olarak İYİ Parti’nin hızlı yükselişi epey ümit vadetmişti, ancak İYİ Parti’nin yükselişi ile aynı oranda bir ivme ile düşüşe geçmesi, hali hazırda şimdilerde oy oranının yüzde 3 ila 5 civarında olduğunun söylenmesi, merkez sağa gönül vermiş kitleler için bir kez daha arayışın başladığının habercisi oldu.
Konjonktürün oluşturduğu itici gücün de etkisiyle daha çok duymaya başladığımız ‘Yavuz Ağıralioğlu parti kuracak’ haberi nihayet bir gerçek olarak duruyor artık karşımızda.
Evet Yavuz Ağıralioğlu bir parti kuruyor ve partinin Bursa yapılanması için oluşturulan bir koordinasyon ekibi şimdilerde harıl harıl çalışıyor.
Koordinasyon ekibinin başında uzun süredir siyasetten elini ayağını çekmiş olan, ancak ülkenin dertleri ile dertlenmekten hiçbir zaman uzaklaşmayan, dolayısıyla yaşananlara dur demenin vakti geldiği kanaatindeki bir isim, Fikret Aslan bulunuyor.
“Sıkışan demokrasinin önünü açabilmek adına Yavuz Bey bir hareket başlattı Türkiye’de. İnşallah Türk demokrasisinin hegemonyacı bir yapıdan kurtulmasına vesile olacak bir yapı kurmak hedefindeyiz. Ezanla, bayrakla, milletle derdi olmayan, marjinal ideolojilerden arındırılmış bir kadro kurma derdindeyiz” sözleri ile özetliyor Fikret Aslan çıktıkları yolun varmak istediği noktayı.
Bursa için hali hazırda bin kişiye yakın bir liste oluşmuş durumda. Her gün yapılan görüşmelerde bu listeye sürekli yeni isimler ekleniyor. 200 kişinin üzerinde randevu bekleyen var görüşmelere dahil olmak için.
Böylesine yoğun bir ilgiye tek bir ismin yetişmesi mümkün olmadığından Fikret Aslan’ın önderliğinde 30 kişilik bir koordinasyon ekibi oluşturulmuş.
“Liyakat endeksini ön planda tutarak hakikaten bu işi hak edebilecek, ahlakla vicdanın ve aklın bir arada olabileceği bir kadro çıkarma derdindeyiz” diyor Aslan.
Bir yanda kurulacak yeni partiye karşı yaşanan yoğun talebe yanıt vermenin gayreti, diğer yanda şimdiden böylesine bir talebin yarattığı heyecanı sesinden okumak mümkün.
Bu hareketin bir özelliği de kadınların erkekler kadar söz söyleme hakkının olacağı dengeyi sağlama gayreti olacak gibi.
“Milliyetçi, mukaddesatçı yapılanmalarda kadınlar hep geri planda kalıyor. Bizim yapılanmamızda hem etkili hem de ön planda olacaklar. Erkeklerimiz kadar söz söyleyebilecekler” sözleri bu noktada çok önemli.
Gelelim bu partinin Bursa yapılanmasında İl Başkanı olarak kimin ya da kimlerin rol alacağına…
“Küçük yerlerde liyakatli kadroları tespit etmek daha kolay aslında. Bursa 5 milyona dayanmış büyük bir metropol olduğundan partinin yönetici kadrolarını oluşturma görevini yürütmek adına bir il koordinatörlüğü ekibi kurduk. Ekip olarak görevimiz, il başkanlığı yapabilecek, yönetim kademelerinde bulunabilecek en iyi, en liyakatli isimleri ortaya koyup yaptığımız çalışmayı genel merkezimize sunmak olacaktır. Bu noktada çalışmalarımız soluksuz devam etmekte. Önümüzdeki bir iki ay içinde partinin yönetim kadrosunu belirlemiş olacağımızı düşünüyorum” diyor Fikret Aslan.
Yeni partinin adı 29 Ekim tarihinde açıklanacak. Şimdiden tüm kalbiyle inandığı için bütün mesaisini harcayarak çalışmalarını yürüttüğü partinin adının ne olacağına yönelik bir araştırma yapmamış Aslan. ‘Bilmek de istemiyorum’ diyor, çünkü bir partiyi isminin değil, yaptığı işlerin tanımlaması gerektiğini düşünüyor.
Biz yine de belirtelim, hali hazırda 7 tane ismin patenti alınmış. İçlerinden biri tercih edilecek, ancak şimdilik seçilecek isimle ilgili bir kesinlik yok.
Siyasetin kirliliğine düşmemiş isimlerle yol yürümeyi amaç edinecek yeni yapılanma Bursa’nın siyasette güçlü isimleri ile de görüşüyor elbette. Genç meslektaşlarımdan Ercan Çalışır sayesinde haberdar olduğum ve Bursa’ya duyurma görevini memnuniyetle yerine getirdiğim yeni yapılanmada arzumuz sansasyon yaratmak değil, daha ziyade bilgilendirme yapmak olduğundan bu isimlerin açıklanmasını yeni partinin kurucularına bırakıyorum.
Fikret Aslan’ın; “Siyasi dilimizi olaylar ve şahıslar üzerinden şekillendirmeyeceğiz. Türk milletine Türk tarihine kadrosunu kitleselleştirebilecek, Türk milletini kendi kodlama alanına çekebilecek bir yapıdan bahsediyoruz” sözleri belki sizin için birkaç isim çağrıştırır…
Ülkenin yaşadığı sorunların en kısa özetini de veriyor Aslan; “Şu an halkımız ahlak ve erdem bekliyor, güven bekliyor. Bunu yapabilmek için eğitimde, sağlıkta, güvenlikte, gelir bölüşümünde fırsat eşitliği yaratabilmek için gayret ediyor olacağız. Öncelikli olarak devletin iş kapısı olmadığını anlamamız lazım. Uzun süredir içinde bulunduğumuz durum bize devleti iş kapısı olarak dayatmış, dolayısıyla devlet kurumları şişkin kadroları ile hareket kabiliyetlerini kaybetmiş yerler halini almıştır. Kalbiyle dili arasındaki mesafesi kısa olan, söylediği söz ile bağlanan kadrolarla yola çıkıp bu ülkeyi tüm halkımız için refah düzeyine ulaştırmak istiyoruz” diyor.
Kendisine yürekten katılıyorum. Sürekli olarak kadrolarındaki şişkinliği beslemek için mücadele eden, bu arada sürekli şişen, ancak bir türlü ortaya iş çıkaramayan devlet kurumları yerine işi üretmek olan, atik yapıları ve emeğin hakça bölüşümünü tercih ederim her daim.
Hani şu ‘Devletin malı deniz, yemeyen keriz’ lafının bize hiç yaramadığını iyice öğretecek gibi Yavuz Ağıralioğlu’nun önderliğinde kurulan bu yeni yapılanma…
Yola çıkan, yolda katılan herkese hayırlı olsun.